Page 400 - hz_musa
P. 400
Hz. MUSA 399
mektedir. 1494 O yukarıda mealini naklettiğimiz ayeti kerimeyi
şöyle tefsir etmektedir:
“Eğer ayeti yer aldığı geniş çerçeve içinde inceleyecek olursak,
Samiri’nin, bu saptırıcı planı uzun uzun düşündükten sonra
uygulamaya koyan bir hilekâr olduğunu kolayca anlayabiliriz.
O iyi bir sanatkâr olduğu için yaptığı altın buzağının inek gibi
böğürmesini sağlamış ve cahil, basit insanları kandırmayı ba-
şarmıştır. Samiri sadece bununla da kalmamış, diğer insanların
göremediklerini gördüğünü söylemiş ve Elçi’nin ayak izlerin-
den bir avuç toprak alıp buzağının üzerine atarak onun canlı
bir buzağı gibi ses çıkarmasını sağladığı masalını uydurmuş-
tur. Burada ‘Elçi’ (Resul) kelimesiyle Musa’yı (a.s.) kastetmiş ve
ayak izlerinin mucizevi olduğunu söyleyerek ona yaltaklanmak
istemiş olması mümkündür. Samiri böyle söyleyerek çok gizli bir
hileye başvuruyordu. O, Hz. Musa’ya böyle bir yem sunarak, Hz.
Musa’nın ayak izinin mucizevi durumundan gurur duymasını
ve bunları kendi mucizesinin propagandası için kullanılmasını
istiyordu. Fakat gerçek şu ki, Kur’an tüm bunları Samiri’nin bir
tuzağı olarak sunmuştur ve bunun gerçekten meydana geldi-
ğine dair hiçbir işarete yer vermemiştir. Samiri’nin bu sözüne
karşı Hz. Musa’nın tepkisi, Hz. Musa’nın bunu hile için uydurul-
muş bir hikâye olarak kabul ettiğini göstermektedir. Bu nedenle
Hz. Musa Samiri’yi lanetlemiştir.” 1495
Bütün bu farklı düşünce ve rivayetlerden anlaşıldığı kadarıy-
la en doğru bilgiyi Kur’an-ı Kerim vermekte ve detaya girme-
mektedir. Yapılan bu heykele bazı olağanüstülükler verilerek,
akıl ve mantığı zorlayarak Samiri’yi yaratıcı konumuna getir-
mek ve onu Cebrail ile ilişkilendirmek doğru olmasa gerektir.
Nitekim Cenab-ı Hak onun yaptığı bu şeyin çok çok özel olma-
dığını vurgulayarak: “Peki bu insanlar, bu heykelin onların hiç-
bir isteğine cevap veremeyeceğini, onlara bir fayda ve zarar da
1494 Mevdudî, s. 3/271.
1495 Mevdudî, s. 3/271.