Page 405 - hz_musa
P. 405

404  Prof. Dr. Mustafa ERDEM


           getirdi. Harun altınları topladı, oymacı aletiyle buzağı biçimin-
           de dökme bir put yaptı. Halk, ‘Ey İsrailliler, Sizi Mısır’dan çıka-
           ran  tanrınız  budur!’  dediler.  Harun  bunu  görünce,  buzağının
           önünde bir sunak yaptı ve ‘Yarın Rabbin onuruna bayram ola-
           cak’ diye ilan etti. Ertesi gün halk erkenden kalkıp yakmalık su-
           nular sundu, esenlik sunuları getirdi. Yiyip içmeye oturdu, sonra
           kalkıp çılgınca eylendi,” 1517

           Tahrif edilen Tevrat’ın yazarları böyle yaparak, aslında kendi
           çirkin uygulamalarını haklı ve mazur göstermek istemişlerdir.
           Aynı bölümün ilerleyen cümlelerinde ise az önce naklettiği-
           miz bilgilerde masum gösterilen İsariloğulları’nın suçlanarak
           cezalandırıldıkları ve Hz. Harun’un buzağı heykelini niçin ve
           nasıl yaptığı şöyle belirtilmiştir:
           “Harun,’ Öfkelenme, efendim!’ diye karşılık verdi. ‘Bilirsin, halk
           kötülüğe eğilimlidir. ‘Bana, bize öncülük yapacak bir ilah yap,
           Bizi  Mısır’dan  çıkaran  adama,  Musa’ya  ne  oldu  bilmiyoruz.’
           dediler. Ben de ‘Kimde altın varsa çıkarsın.’ dedim. Altınlarını
           bana verdiler. Ateşe atınca, bu buzağı ortaya çıktı. 1518


           Bu Tevrat cümlelerinde açık açık belirtilmesine karşılık Ya-
           hudi geleneği Hz. Harun’un halkın kendisini öldürmesinden
           korktuğu için buzağı heykelinin yapımına razı olduğu şeklin-
           de onu aklamaktadır. 1519  Put yapıp toplumun ona tapmasını
           istemek, tevhit inancını tebliğ etmek ve onun yaşanır hale gel-
           mesini sağlamak amacıyla görevlendirilen ve hayatı boyunca
           şirk ile mücadele eden bir peygamber için asla düşünülemez.
           Yahudi kaynaklarında Hz. Harun’un aklanmasına yönelik bazı
           bilgilere rastlansa da günümüzdeki Tevrat metni içinde onun
           buzağıyı yapan kişi olarak gösterilmesi, bu kutsal kitabın za-
           man içinde tahrif edildiğinin açık kanıtı olması gerekir. Nite-
           kim Kur’an-ı Kerim bu sakat düşünceyi kökten reddetmiş, bu

           1517   Mısır’dan Çıkış, 32/1-6.
           1518   Mısır’dan Çıkış, 32/22-24.
           1519   Meral, s. 100-105.
   400   401   402   403   404   405   406   407   408   409   410