Page 383 - hz_musa
P. 383
382 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
“Şüphesiz içinde hidayet ve nur bulunan Tevrat’ı Biz indirdik.
Kendilerini Allah’a teslim etmiş peygamberler, Yahudiler ara-
sında meydana gelen olaylar hakkında ona bakarak hüküm ve-
rirler, dindarları ve din bilginleri de ona dayanarak hükmeder-
lerdi. Çünkü onlar Allah’ın kitabını muhafaza etmekle görevliy-
diler ve onun hak kitap olduğuna şahit idiler…” 1427
“Onlardan bir kısmı ümmidir. Kitaptan/vahiyden hiç haberle-
ri yoktur. Bildikleri sadece kulaktan dolma uydurma şeylerdir.
Onlar yalnızca hayal mahsulü temelsiz bilgilere dayanıyorlar.
Öyleleri de var ki, (kitabın/ vahyin ne olduğunu bildikleri hal-
de) kendi elleriyle arzu ve heveslerine göre kitap yazıyor, sonra
da ‘Bunlar Allah’tandır’ diyorlar. Bunu da basit dünya menfaati
elde etmek için yapıyorlar. Onların vay hallerine! Arzu ve heves-
lerine göre kitap uydurdukları için yazıklar olsun onlara! Yine
yazıklar olsun onlara ki, bunu bir kazanç elde etme yolu olarak
görüyorlar.” 1428
Kur’an-ı Kerim ayetlerinden İsrailoğulları’nın, Hz. Musa’nın
peygamberliğini ve ona Allah tarafından verilen vahyi kabul-
lenemedikleri, bir türlü içlerine sindiremedikleri gayet açık
olarak anlaşılmaktadır. Onların arasından çok az sayıda insan
bu dini değerlere saygı göstermiş ve emirleri doğrultusunda
hayatını şekillendirmiştir. Geri kalanlar her zaman çıkarla-
rı neyi gerektiriyorsa, nefisleri onları nereye götürüyorsa o
doğrultuda hareket etmek durumunda olmuştur. Hz. Musa
hayatta iken kendini gösteren bu davranış bozukluğu ileriki
dönemlerde artarak devam etmiş, bırakın peygamberlerin ge-
tirdikleriyle amel etmemeyi, onları inkâr etme ve öldürmeye
kadar ileri gitmiştir.
1427 Maide, 5/44
1428 Bakara, 2/78-79,