Page 334 - hz_musa
P. 334
Hz. MUSA 333
İsrailoğulları’nın bu dönemde Cenab-ı Allah’ın Hz. Musa aracı-
lığıyla yaptıklarını görmelerine rağmen çoğunun inanmadık-
ları, Hz. Musa’ya peygamber olarak güvenmedikleri anlaşıl-
maktadır. Oysa Hz. Musa’nın şahsında akıllara durgunluk ve-
ren nice mucizeler gerçekleşmiş, İsrailoğulları nice badireler
atlatmış, buna rağmen o, kavminin inkâr ve yalanlamalarına
engel olamamıştır. 1233 Deyim yerinde ise Hz. Musa bu dönem-
de kavmiyle çetin/amansız bir savaşa girişmiştir. Uzun yıllar
esaret hayatı yaşayan ve köleleştirilen İsrailoğulları’nın kişi-
liklerini kaybetmesi, ikiyüzlü bir toplum haline gelmiş olması
Hz. Musa’nın işini oldukça zorlaştırmıştır. Bu sebeple “Firavun
ve adamlarının zulmünden korktukları için kendi halkından
başlangıçta çok az sayıda kimse Musa’ya inandığını açıklaya-
bilmişti.” 1234
İsrailoğulları’nın Kaypaklıkları
İsrailoğulları, Firavunlar zamanında hep mağdur ve mazlum
olarak nitelenmiş, onlara bu zulmü reva gören ve uygulayan
Firavun ve adamları lanetlenmiştir. Mısır hayatında yaşadıkla-
rı baskılar, dayatmalar sonucu uygulanması istenen dini pra-
tikler onların hayatında kalıtsal hale gelmiş, tevhit inancından
ve peygamberlerinin kendilerine emanet ettiği geleneksel
dini değerlerinden uzaklaşmıştır. Buna rağmen Cenab-ı Allah
tarafından İsrailoğulları hep kayırılmış, Hz. Musa mucizelerle
desteklenmiş, Firavun ve adamları yerilmiş ve çeşitli ağır im-
tihanlarla mücadele etmek zorunda bırakılmıştır.
1233 Maturidi, s. 10/349. Burada, Hz. Muhammed’e de mesaj verilmekte ve
teselli edilmektedir. Nitekim o da insanlara çeşitli mucizeler göstermiş,
onların inanmaları için her yolu denemiş, her fedakârlığa katlanmış fakat
onların çoğundan olumlu bir karşılık görememiştir. Bundan dolayı Pey-
gamberimiz Hz. Muhammed çok üzülmüştür. Bu kıssalarla Cenab-ı Allah,
onun ibret almasını ve teselli bulmasını istemiştir. Bu ayeti kerimelerde
ona “Ey Muhammed! Sen de kavminin büyük çoğunluğunun seni yalanla-
malarına şaşma. Onların eziyetlerine katlan. Belki de onlar ıslah olacak-
lardır.” (Razî, Tefsir, s. 17/334-335.)
1234 Yunus, 10/83.