Page 333 - hz_musa
P. 333

332  Prof. Dr. Mustafa ERDEM


           olduğu söz güzel bir şekilde gerçekleşti.” 1230   ayeti kerimesinde

           belirtildiği  üzere  yerine  gelmiştir.  Cenab-ı  Allah  Firavun  ve
           sahip olduğu her şeyini helak etmek, İsrailoğullarına yardım
           ve bütünüyle Mısır mülkünü onların emrine vermek suretiy-
           le onlara olan vaadini gerçekleştirmiş, Hz. Musa’dan sonra da
           Hz. Davud ve Hz. Süleyman zamanında İsrailoğulları bütünüy-
           le Ortadoğu bölgesine hâkim olarak dünyanın en büyük siyasi
           gücü haline gelmiştir.  1231  Bu ifadelerinden anlaşıldığına göre
           İsrailoğulları’nın artık inanma ve Cenab-ı Allah’a kulluk görev-
           lerini yerine getirme konusunda bir mazeretleri kalmamıştır.
           Kur’an-ı Kerim’de, “Musa ve yanındakilerin hepsini kurtardık,
           Sonra da Firavun ve ordusunu suda boğduk. Gerçek şu ki, bun-
           ların her birinde nice hikmetler vardır. Buna rağmen insanların
           pek  çoğu  inanmamaktadır.” 1232   buyrularak  İsrailoğulları’nın
           mutlak bir imha hareketinden kurtarıldığı, ezeli düşmanları
           olarak nitelenebilecek Kıptilerin de bütünüyle helak edildiği
           belirtilmiştir. Düşmanlarından kurtulan Hz. Musa ve İsrailo-
           ğulları kendileriyle baş başa kalmıştır. Bu yeni dönem Hz. Mu-
           sa’nın kavmiyle imtihanı olarak tecelli etmiştir.

           Cenab-ı Allah’ın İsrailoğulları’na verdiği nimetlerin tamamı,
           onları  firavunların  yaşadığı  ve  hükmettiği  bütün  bölgelere
           hâkim kılması Kızıldeniz olayının hemen arkasından gerçek-
           lemiş olması mümkün olmayabilir. Bu ilahi vaat Hz. Musa ve
           Hz.  Harun’un  vefatından  sonraki  yıllarda  gönderilen  diğer
           peygamberler  döneminde  gerçekleşmiş  olabilir.  Dolayısıyla
           Kızıldeniz sonrasında yaşanan olayları kısa bir dönemin olayı
           gibi algılamak doğru olmayabilir. Nitekim bu süreçte İsrailo-
           ğulları Mısır’dan kaçarak can derdine düşmüş, hayatta kalma
           mücadelesi vermiş ve Cenab-ı Allah’ın onlara ikram ettiği ni-
           metlerle günlük yaşamlarını sürdürebilmiştir.



           1230   Araf, 7/137.
           1231   Razî, Tefsir, s. 11/37; Vehbi, s. 5/1742-1743.
           1232   Şuara, 26/65-67.
   328   329   330   331   332   333   334   335   336   337   338