Page 288 - hz_musa
P. 288
Hz. MUSA 287
ederek ‘Ey Musa! Rabbine dua et de üzerimizden bu musibeti
kaldırsın; biz de o zaman sana inanalım ve seninle birlikte İs-
railoğulları’nı salalım.’ derdi. Fakat musibet kalkınca verdiği
sözü tutmaz, yapmaya söz verdiğini yapmazdı.” 1062 ifadelerini
kullanmıştır.
Hz. Musa’nın Duası/Bedduası
Kur’an-ı Kerim’in ifadelerinden Firavun ve kavmi, Hz. Mu-
sa’nın peygamber/Allah’ın elçisi olduğunu ve onun getirdiği
ilahi emir ve buyrukları yalanlamış, fakat felaketlere uğradık-
larında ise bir ümmetin kendi peygamberine koşup başvurma-
sı gibi, hemen ona gidip karşı karşıya kaldıkları felaketi veya
azabı kaldırması için Rabbine dua etmesini istemişlerdir. Bu
durum onların, Hz. Musa’nın Allah katında duası kabul edilen
bir peygamber olduğuna inandıklarını göstermektedir. Buna
rağmen onlar karşılaştıkları bela ve azaplar ortadan kalkın-
ca tekrar onu yalanlamaya ve eleştirmeyi sürdürmüşler, onun
sihir aracılığıyla amacına ulaşmak istediğini iddia etmişlerdir.
Böylece onlar çelişkiye düşmüşlerdir. 1063
Mısırlıların yaşadıkları mucize karakterli bu felaketlere rağ-
men sergiledikleri tavır Kur’an-ı Kerim’de şöyle ifade buyrul-
maktadır: “…Buna rağmen onlar büyüklük taslayıp inanmadı-
lar. Çünkü onlar günahkâr bir topluluk idi. Bütün bu felaket-
lerin her biri başlarına geldiğinde Musa’ya şöyle dediler: ‘Ey
Musa! Allah’ın sana verdiği peygamberlik hatırına bizim için
dua et. Eğer bu musibeti kaldırırsan, kesinlikle sana inanacağız
ve İsrailoğulları’nın seninle birlikte gitmesine izin vereceğiz.’
(Musa’nın duasını kabul edip) onlara verdiğimiz musibeti kal-
dırdıktan belli bir süre geçtikten sonra verdikleri sözden hemen
dönüveriyorlardı.” 1064 Hz. Musa’nın duası sonrasında Cenab-ı
1062 Mevdudî, s. 4/95.
1063 Razî, Tefsir, s. 11/34.
1064 Araf, 7/133-135.