Page 290 - hz_musa
P. 290

Hz. MUSA  289


           al götür. Unutma ki, siz takip edileceksiniz. (Geçtikten sonra)
           denizi yarılmış olarak bırak. Çünkü seni izleyen ordu denizde
           boğulacaktır. ” 1070

           Hz. Musa edindiği tecrübe ve kendisine gelen vahiyler sonu-
           cu muhatap olduğu kimselerin kesinlikle iman etmeyeceğini,
           kâfirlikte ısrar edeceğini anlamıştır. Maturidi’nin dediği gibi
           Cenab-ı  Allah’ın  onların  iman  etmeyeceğini  bildirmesinden
           sonra Hz. Musa bu bedduayı yapmıştır. Çünkü peygamberler
           insanları  imana  davet  etmek  amacıyla  gönderilmeleri  dola-
           yısıyla Cenab-ı Allah’ın izni olmadan ümmetleri için beddua
           etmeleri doğru değildir. Nitekim Peygamberimiz Hz. Muham-
           med’den bu konuda şöyle bir hadis rivayet edilmektedir: Bir
           gün Peygamberimiz (s.a.v.) ashabıyla birlikte bulunurken ken-
           disine biat etmek istemeyen birisiyle alakalı olarak içlerinden
           birinin neden onu öldürmek istemediğiyle alakalı yönettiği bir
           soruya,  sahabe  biz  senin  içindekini  bilmediğimiz  için  böyle
           yaptık. Eğer bize bir göz işareti yapsaydınız biz onu öldürür-
           dük demeleri üzerine o; “Hiçbir peygamberin haince bir göz

           işaretinde bulunmaması gerekir.” Bunun için Yüce Allah’ın on-
           ların iman etmeyeceklerini bildirmesinden sonra Hz. Musa, Fi-
           ravun ve adamlarının yok olması için dua/beddua etmiştir. 1071
           Maturidi,  “Bırakın  beni  de  şu  Musa’yı  öldüreyim!  Tanrısına
           yalvarsın bakalım (Kurtulabilecek mi?” ”1072  ayeti kerimesinde
           belirtilen husustan dolayı Cenab-ı Allah’ın, Firavun’u helak et-
           mesi için beddua etmesini Hz. Musa’dan istemiş olabileceğini
           açıklamaktadır. Bu durumda o şöyle bir açıklama yapma gere-
           ği hissetmektedir: “Peygamberler, kendilerine karşı firavunla-
           şan insanlara karşı, inatla karşı koyanlara ve büyüklenenlere,
           bu inat ve direnmelerinde son hadde vardıklarında, helak olma-

           ları için onların beddua etmelerine izin verilmiştir.”  1073
           1070   Duhan, 44/17-24.
           1071   Maturidi, s. 7/11; Havva, s. 6/468.
           1072   Mümin, 40/26.
           1073   Maturidi, s. 13/47.
   285   286   287   288   289   290   291   292   293   294   295