Page 280 - hz_musa
P. 280
Hz. MUSA 279
onların bütün yaşam alanlarını tehdit etmiş, onlara dünyayı
çekilmez ve yaşanmaz bir hale getirmiştir. Deyim yerindeyse
onların bulundukları yerler kurbağalarla dolmuş, hiçbir yere
adım atamaz hale gelmişlerdir. Kurbağalar kaynayan tence-
relere, alev alev yanan tandırlara bile kendilerini atarlarmış.
Konuşmak için birisi ağzını açsa içine kurbağa girer, yatakları
kurbağalarla dolduğu için uyuyamazlarmış. Onlar böyle ağır
bir imtihana tutulduktan sonra tekrar Hz. Musa’ya gelerek,
“Bu sefer bize acı, artık dosdoğru tövbe edip yaptıklarımızdan
dönmekten başka çaremiz kalmadı.” diyerek yalvarmışlar bir
daha inkâr etmeyeceklerine dair güvence vermişler. Bunun
üzerine Hz. Musa, onlardan bu musibetin kalkması için Cena-
b-ı Allah’a dua etmiştir. Onun duası hürmetine Cenab-ı Allah
da kurbağaları yağmur yağdırarak tekrar Nil Nehri’ne gönder-
miştir. 1035
Suların Kan Haline Gelmesi
Belli bir süre geçtikten sonra Kıptiler diğerlerinde olduğu
gibi yine eski inanış ve uygulamalarına dönmüş, küfür, isyan
ve zulümlerine kaldığı yerden devam etmiştir. Bunun üzeri-
ne Cenab-ı Allah onları kan 1036 ile sınanmıştır. İçtikleri sular
taze kana dönmüş, tatlı su bulamamışlardır. Nehirlerden ve
kuyulardan çektikleri sular bile taze kana dönüşünce onlar
doğrudan Firavun’a gidip şikâyetlenerek durumu arz etmiş,
yeniden bir musibete uğradıklarını ve içecekleri sularının kal-
madığını söylemiştir. Fakat Firavun onların bu şikâyetlerini
çok ciddiye almayarak Hz. Musa’nın onları büyülediğini söyle-
miştir. 1037 Sonra ağızlarından burunlarından kan akmaya baş-
lamıştır. Nil Nehri kan akmıştır. Buna karşın İsrailoğulları’nın
suları kirlenmemiştir. Bunu gören Kıptiler İsrailloğulları’nın
1035 Zemahşerî, s. 2/954; İbn Kesîr, Tefsir, s. 6/3071, Kasas, s. 297-298; Vanî,
s. 372; Yazır, s. 4/2268.
1036 Bk. Araf, 7/133.
1037 İbn Kesîr, Tefsir, s. 6/3071.