Page 275 - hz_musa
P. 275

274  Prof. Dr. Mustafa ERDEM



           Kuraklık ve yaşanan kıtlığın sebebi, Kıptilerin işledikleri gü-
           nahlarından dolayı Yüce Allah’ın kendilerinden intikam alma-
           ya ve onları cezalandırmaya muktedir olduğunu anlamaları
           ve tövbe ederek kalplerinin yumuşamasını sağlamaları olarak
           gösterilmiştir. 1014  Ayeti kerimeden, bir tür imtihan ve terbiye
           yöntemi olan bu kıtlık yıllarının, sadece Firavun ve kavmini
           etkilediği  ve  ders  almaları  için  uzun  sürdüğü,  İsrailoğulla-
           rı’nın bundan zarar görmediği anlaşılmaktadır. 1015  Buna rağ-
           men onlar ibret alacakları yerde aksi yönde hareket etmiştir.
           Bu durum Kur’an-ı Kerim’de şöyle ifade buyrulmaktadır: “Fa-
           kat onlar, kendilerine ne zaman bir iyilik gelse, ‘Bu zaten bizim
           hakkımızdır.’ derler. Başlarına bir kötülük gelince de onu Musa
           ve ona inananların uğursuzluğuna bağlarlardı. Bilin ki, onların
           uğursuzluk  saydıkları  şeyler  (işledikleri  günahlar  yüzünden)
           Allah’tan gelmiştir, fakat çoğu bunu bilmez.” 1016

           Kıptiler,  karşılaştıkları  güzelliklerin  veya  yararlandıkları  ni-
           metlerin doğal hayatın bir sonucu olduğuna veya Firavun ta-
           rafından verildiğine inandıklarından Allah’ı devre dışı bırak-
           mışlar ve Hz. Musa’yı yalanlamışlardır. Bunun üzerine Cenab-ı
           Allah  onları  türlü  şekillerde  musibetlerle  denemiştir.  Fakat
           onlar mucizeyi bir tür uğursuzluk ve alay konusu olarak gör-
           müş, 1017  başlarına gelenlerle ilgili olarak Hz. Musa’yı suçlamış-
           tır.“ …Bizi büyülemek için mucize olarak ne getirirsen getir, biz
           sana inanacak değiliz.” 1018  demişlerdir. “Bizim için boşuna yo-
           rulma, zira ne kadar uğraşırsan uğraş bizden sana iman eden
           olmayacaktır.” diyerek ona tavır almışlardır.
           Bunun üzerine Hz. Musa, “Ya Rabbi! Senin bu Firavun kulun
           iyice  azdı.  Ve  yoldan  çıktı,  kudurdu.  Artık  ona  mucize  falan
           kâr etmiyor. Onlardan intikam al, cezalandır, benimle beraber

           1014   İbn Kesîr, Kasas, s. 296; Vanî, s. 370.
           1015   Maturidi, s. 6/42-43.
           1016   Araf, 7/131.
           1017   Vanî, s. 371.
           1018   Araf, 7/132.
   270   271   272   273   274   275   276   277   278   279   280