Page 270 - hz_musa

Hz. MUSA 269

985
baston olduğu şeklinde bu ilahi soruyu cevaplamıştır. Hz.
Musa, bu ifadesiyle asasının faydalarını genel ve detaylı bir
şekilde zikretmiş, sanki bu sorunun arkasından Allah tarafın-
dan verilecek olan muazzam mucizeyi hissetmiş ve “Bu sadece
benzerlerinin sağladığı faydaları sağlayan, herhangi bir odun

parçasının gördüğü işleri gören bir asadan ibarettir” demiştir.
Burada Allah Teala’nın, önce bu asa ile sağlamış olduğu birçok
faydanın sayılmasını, bu faydaların çok ve büyük olduğunun
dile getirilmesini, sonra da o büyük mucizeyi ona göstermeyi
murat etmiş olması da mümkündür. Sanki ona asanın faydası
ve işlevleri cümlesinden sayıp döktüğün her şeyi gölgede bıra-
kacak, yanında hepsinin küçük kalacağı öyle büyük bir faydası
vardır ki, ona aklın ermez demiştir. Yüce Allah ona asanın çok
yönlü ve çok önemli bir araç ve faydalarının sayılamayacak
kadar çok olduğunu söylettikten sonra, asıl hikmetin Hz. Mu-
sa’nın bile akıl edip kavrayamayacağı onun mucizevi karak-
terinde gizlendiğini açığa çıkartmak istemiştir. Bütün bunla-
rın yanında Yüce Allah’ın bu soruyu Hz. Musa’yı rahatlatmak,
göreceği mucizenin onun üzerinde bırakacağı etkiyi azaltmak
için sormuş olabileceği de düşünülmektedir. Allah Teâla bu
soruyu ona, elindeki bastonu sadece kuru ağaç parçasından
ibaret bir asa olmadığını onu hareketli bir yılana dönüştüre-
ceğini göstermek ve bu ikisi arasındaki farkın ne kadar büyük
olduğunu iyice anlamasını, ilahi kudretin muazzamlığını fark
986
etmesini sağlamak için sormuş da olabilir. Böylece Cenab-ı
Allah, bu asanın sıradan bir sopa olmadığını daha fazla muci-
987
zevi bir karaktere sahip olduğunu bildirmiş, onun daha baş-
988
ka amaçlar için de kullanılabileceğini anlatmıştır.
Tur dağında Hz. Musa’nın karşılaştığı ikinci önemli olay, elin-
deki asanın mucize karakteri taşıması ve yılan olması halidir.
Cenab-ı Allah Kur’an-ı Kerim’inde “Şimdi asanı yere bırak,”

985 Taha, 20/17-18.
986 Zemahşerî, s. 4/280-284.
987 Bakara, 2/60.
988 Razî, Tefsir, 10/ 529.