Page 265 - hz_musa
P. 265
264 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
973
lemiştir. O, Yahudilere verilen on emrin, topluma tavsiye
niteliği taşıdığını, Firavun ve kavmine karşı bir delil niteliği
içermediğini, mucizelerin ise Cenab-ı Allah’ın kudretini gös-
terdiğini belirtmiştir. Dolayısıyla Hz. Musa’ya verilen mucize-
lerin bunlardan farklı olduğunu hatırlatmış, muhtemelen o iki
Yahudi’nin Hz. Peygamber’e on emri sorduğunu, bu bilgileri
973 Yahudilere gelen on emir: “1. Seni Mısır’dan köle olduğun ülkeden çıkaran
Tanrın Rab benim. 2.Benden başka tanrın olmayacak. Kendine yukarda
gökyüzünde, aşağıda yeryüzünde ya da yer altındaki sularda yaşayan her-
hangi bir canlıya benzer put yapmayacaksın. Putların önünde eğilmeye-
cek, onlara tapmayacaksın. Çünkü ben Tanrın Rab, kıskanç bir Tanrı’yım.
Benden nefret edenin babasının işlediği suçun hesabını çocuklarından,
üçüncü, dördüncü kuşaklardan sorarım. Ama beni seven, buyruklarıma
uyan binlerce kuşağa sevgi gösteririm. 3. Tanrın Rabb’in adını boş yere
ağzına almayacaksın. Çünkü Rab, adını boş yere ağzına alanları cezasız
bırakmayacaktır. 4. Tanrın Rabbin buyruğu uyarınca Şabat Günü’nü tut ve
kutsal say. Altı gün çalışacak, bütün işlerini yapacaksın. Ama yedinci gün
bana, Tanrı’n Rabbe Şabat Günü olarak adanmıştır. O gün sen, oğlun, kızın,
erkek ve kadın kölen, öküzün, eşeğin ya da herhangi bir hayvanın, aranız-
daki yabancılar dahil, hiçbir iş yapmayacaksınız. Öyle ki, senin gibi erkek
ve kadın kölelerin de dinlensinler. Mısır’da köle olduğunu ve Tanrı’m seni
oradan güçlü ve kudretli eliyle çıkardığını anımsayacaksın. Tanrı'nın Rab
bu yüzden Şabat Günü’nü tutmanı buyurdu. 5. Tanrı’n Rabbinin buyruğu
uyarınca annene babana saygı göster. Öyle ki, ömrün uzun olsun ve Tan-
rı’n Rabbin sana vereceği ülkede üzerine iyilik gelsin. 6. Adam öldürme-
yeceksin. 7. Zina etmeyeceksin. 8.Çalmayacaksın. 9. Komşuna karşı yalan
yere tanıklık etmeyeceksin. 10. Komşunun karısına kötü gözle bakmaya-
caksın. Komşunun evine, tarlasına, erkek ve kadın kölesine, öküzüne, eşe-
ğine, hiçbir şeyine göz dikmeyeceksin. (Mısır’dan Çıkış, 20/1-17; Yasa’nın
Tekrarı, 5/6-21.) Bu emirlerin benzerleri Kur’an-ı Kerim’de En’am ve İsra
surelerinde geçmektedir: “De ki: Gelin, ben size Allah’ın neleri yasakladı-
ğını anlatayım: Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayın, anaya babaya iyi dav-
ranın, açlık korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin; çünkü O, sizin rızkınızı
da onların rızkını da verir. Açık ya da gizili yüz kızartıcı suçlar işlemekten
uzak durun. Haklı bir sebep olmadıkça Allah’ın kutsal saydığı cana kıy-
mayın. Allah bunları bildirmektedir ki, aklınızı kullanıp böyle hatalara
düşmeyesiniz. Rüşt çağına gelinceye kadar yetimin malına dokunmayın.
Fakat onun yararına olacak şekilde güzel tasarruflarda bulunabilirsiniz.
Ölçüde ve tartıda doğruluktan ayrılmayın. (Şayet kasıtsız olarak ölçüde
ve tartıda bir kusurunuz olursa) bilin ki, Biz insanı gücünün yetmeyeceği
bir şey ile yükümlü tutmayız. (Hakemlik, şahitlik vb. gibi hususlarda) bir
söz söylediğinizde akrabanız bile olsa mutlaka adaleti gözetin; doğruyu
söyleyin. Allah’a (ve diğer insanlara) verdiğiniz sözleri yerine getirin.
İşte Allah öğüt alıp düşünesiniz diye bunları size bildirmektedir.” (En’am,
6/150-151. Ayrıca bk. İsra, 17/23-38. Sebt günü için bk. Nisa, 4/154; Araf,
7/163; Nahl, 16/124.)