Page 39 - Hz_ibrahim
P. 39

36  Prof. Dr. Mustafa ERDEM                               Hz. İBRAHİM  37


                                                 69
 Kur’an-ı Kerim, Tanrılık iddiasında bulunan bu kişinin hayatı   onları  yenilip  çiğnenmiş  ekine  çevirdi.”   Benzer  şekilde  Lut
                                                       70
 hakkında bilgi vermeden Hz. İbrahim’le yaptığı tartışmadan   kavminin de pişirilmiş taşlarla helak edildiği  düşünülürse,
 söz etmektedir. Bu konulardaki boşluklar tarihi rivayetlerle   Nemrud’un ölümüyle ilgili nakledilen rivayetin gerçekleşmiş
 doldurulmaktadır. Nemrud’un ölümüyle ilgili olarak şöyle bir   olması kuvvetle muhtemeldir. Ayrıca Kur’an-ı Kerim’de bir ib-
 rivayet aktarılmaktadır:  Yanında kimse olmadığı bir sırada   ret olması ve ders çıkarılması amacıyla insanların uzun yıllar
 insan suretine giren bir melek ona gelerek, “Ey Melun! Helak   uyutulduğu  ve firavun örneğinde olduğu gibi ölüsünün yıl-
                       71
                                       72
 olma vaktin geldi! Allah’a iman et.” dedi. Fakat Nemrud onun   larca çürümeden bekletildiği  hiçbir yoruma mahal bırakma-
                                                        73
 teklifini reddetti. Melek bunu iki kere tekrarladı ve her sefe-  yacak kadar açık bir şekilde ifade edilmektedir.
 rinde olumsuz cevap aldı. Melek üçüncü gelişinde, “Ordunu
             Burada başka bir hususa daha işaret etmek gerekir ki o da
 topla, Allah sana ordularından birini gönderecek.” dedi. Melun
                                                                 74
             Kur’an-ı Kerim’de örnek olarak verilen sinek örneğidir.  Bu
 sabahleyin silahlı ve teçhizatlı ordusuyla birlikte çöle çıktı.
             örnekler, genellikle inkârcıların ve gücünün her şeye yettiğini
 Güneş doğarken Allah onların üzerine bir sivrisinek sürüsü
             sananların, Allah’ın kudretini görmezden gelmeleri veya yok
 gönderdi. Bunlar ufku kapladı ve güneş ışıklarını perdeledi-
             saymaları üzerine verilmiştir. İşin yaratılış konusu başka bir
 ler. Sonra askerlerin kanlarını emip etlerini yemeye başladı-
             husustur. Bütün insanlar bir araya gelip sivri türünden olan
 lar. Orada askerlerin yalnızca çıplak kemikleri kaldı. Sinekler-
             veya  olmayan  bir  sineği  şekillendirmeye,  onun  için  gerekli
 den biri melunun burun deliğinden içeri girdi. Melun mağlup
             olan ağız, burun, el, ayak, mide ve dışkı yerini düzenlemeye
 ve ezilmiş vaziyette yüzüstü uzandı. Dört yüz yıl bu şekilde
             çalışsalar  güç  yetiremezler.  Yeryüzü  hükümdarları,  sivrisi-
 kaldı. Zaten daha önce nimetle bezeli kudretli ömrü de dört
             neğin minyon oluşundan doğan bu fevkaladeliğini görmeye
 yüz yıl idi. Yanına giren herkes -isteğe binaen- sinek beyni-
             tenezzül etmemiş, ona sadece küçümseme nazarıyla bakmış-
 ni tahriş etsin diye çekiçle beynine vururdu. Dört yüz yıl da
                  75
             lardır.  Nemrud’un ölümüyle ilgili aktarılan bu rivayet her ne
 bu şekilde işkence görerek yaşadı, sonra da Allah’ın gazabı-
             kadar Kur’an-ı Kerim’de bulunmasa da, Cenab-ı Allah’ın, için-
 67
 na uğradı.   İbn Kuteybe, Nemrud’un benzer şekilde helak
 olduğunu fakat dünyadaki azap süresinin kırk yıl olduğunu
             69   Fil, 105/1-5.
 68
 söylemektedir.    70   Hud, 11/82; Hicr,15/74.
             71   Kehf, 18/10-12, 21-25.
 Kur’an-ı Kerim’de, Kâbe’yi yıkmaya gelen Ebrehe komutasın-
             72   Yunus, 10/92.
 daki Hıristiyan askerlerin başına gelenler Nemrud’un ölümü
 ile benzerlik arz etmektedir: “Rabb’in fil sahiplerine neler etti,   73   “Yahut görmedin mi o kimseyi ki, evlerinin duvarları çatıları üzerine çök-
                müş (alt üst olmuş) bir kasabaya uğradı; ‘Ölümünden sonra Allah bunları
 görmedin mi? Onların kötü planlarını boşa çıkarmadı mı? On-  nasıl diriltecek acaba!’ dedi. Bunun üzerine Allah onu öldürüp yüz sene
 ların üstüne ebabil kuşlarını gönderdi. O kuşlar, onların üze-  bıraktı; sonra tekrar diriltti. Ne kadar kaldın? dedi. ‘Bir gün yahut daha az.’
                dedi. Allah ona: ‘Hayır, yüz sene kaldın. Yiyeceğine ve içeceğine bak, henüz
 rine  pişkin  tuğladan  yapılmış  taşlar  atıyordu.  Böylece  Allah   bozulmamıştır. Eşeğine de bak. Seni insanlara bir ibret kılalım diye (yüz
                sene ölü tuttuk, sonra tekrar dirilttik.) Şimdi sen kemiklere bak, onları na-
                sıl düzenliyor, sonra onlara nasıl et giydiriyoruz,’ dedi. Durum kendisince
                anlaşılınca: ‘Şimdi iyice biliyorum ki, Allah her şeye kadirdir,’ dedi.” (Baka-
 67   Vani, s. 156.  ra, 2/259)
             74   bk. Bakara, 2/26; Hac, 22/73.
 68   Ebu Muhammed Abdullah b. Müslim İbn Kuteybe, El-Mearif, Daru’l-Mea-
 rif, 1981, s.31.  75   Maturîdî, s. 1/796.
   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43   44