Page 332 - Hz_ibrahim
P. 332
330 Prof. Dr. Mustafa ERDEM Hz. İBRAHİM 331
aralarında hükmetmesi için Allah’ın Kitap’ına çağırılıyorlar nıyan dosdoğru bir Müslüman idi; müşriklerden de değildi. İn-
da, sonra içlerinden bir grup cayarak geri dönüyor. Onların bu sanların İbrahim’e en yakın olanı, ona uyanlar, şu Peygamber
tutumları: Bize ateş, sadece sayılı günlerde dokunacaktır, de- (Muhammed) ve (ona) iman edenlerdir. Allah müminlerin dos-
melerinin bir sonucudur. Onların vaktiyle uydurdukları şeyler tudur.” 1094
de dinleri hakkında kendilerini yanıltmıştır.” 1092
Özellikle Hıristiyanlar, Mekke müşriklerinin kendilerini İbra-
Kur’an-ı Kerim’de pek çok ayeti kerimede ısrarla Hz. İbra- him’in dininin vârisleri ve onun inşa ettiği Kâbe’nin hizmet-
him’in müşrik olmadığına dikkat çekilmektedir. 1093 Bu ayet- çileri olarak gördüklerini dikkate alarak Araplar arasında Hı-
ler esas alındığında Hamdi Yazır’ın da dikkat çektiği gibi Hz. ristiyanlığı yayabilmek için “İşte bu da İbrahim’in dini.” diye
İbrahim kendi yaşadığı zamanda, içinde bulunduğu toplu- propaganda yapmış ve bu sebeple bazı Arap kabileleri ara-
mun şirk bataklığına hiç bulaşmamış, hatta onlarla mücadele sında Hıristiyanlığı yaymaya çalışmıştır. 1095 Ayeti kerimeler
uğrunda pek çok ağır imtihanlara tabi tutulmuştur. Bunun ya- Yahudi, Hıristiyan ve bölgede yaşayan müşrik Arapların Hz.
nında, her birisi orijin olarak hak din olduğu hâlde, peygam- İbrahim’in temsil ettiği dinî değerlerle bir ilişkilerinin olma-
berlerinin vefatından sonra, pek çok beşeri unsurlar katılarak dığı gerekçesiyle onun manevi mirasına ortak olamayacağını
ilahilik vasfını kaybeden Yahudilik ve Hıristiyanlık gibi dinler açık bir şekilde belirtmektedir.
ve onların menbupları aynı zamanda kaybolan itibarlarını
Bu ayeti kerimelerden hareket ederek İbn Kesir şu değerlen-
yeniden sağlamak için Hz. İbrahim’in adını kullanmaktan çe-
dirmeyi yapmaktadır: Yüce Allah, Ehl-i kitaptan Yahudi ve
kinmemişlerdir. Bir anlamda kendi batıl inançlarına onu kefil
Hıristiyanların, Hz. İbrahim’in milletinden oldukları ve yolun-
durumuna düşürmüşlerdir. Bu husus Kur’an-ı Kerim’de Al-i
dan gittikleri iddiasını reddetmekte, onların cahilliklerini ve
İmran suresinde geniş bir şekilde ele alınmaktadır:
akıllarının kıtlığını açıklamaktadır. Böylece Allah onu diğer-
“(Resulum) de ki: Ey Ehl-i kitap! Sizinle bizim aramızda müşte- lerinden temizlemektedir. Her şeyden önce Hz. İbrahim, esası
rek olan bir söze geliniz: Allah’tan başkasına tapmayalım; O’na batıldan hakka yöneliş olan hanif/tevhit dini üzerindedir ve
hiçbir şeyi eş tutmayalım ve Allah’ı bırakıp da kimimiz kimi- bu durum Yahudiliğe, Hıristiyanlığa ve müşrikliğe muhaliftir.
mizi ilahlaştırmasın. Eğer onlar yüz çevirirlerse, işte o zaman: 1096 Dolayısıyla Hz. İbrahim’in yolundan gidenler ayeti keri-
Şahit olunuz ki biz Müslümanlarız! deyiniz. Ey Ehl-i kitap! İb- mede de gayet açık bir şekilde belirtildiği gibi, onun zamanın-
rahim hakkında niçin çekişirsiniz? Hâlbuki Tevrat ve İncil, ke- da onun dinine ve milletine tabi olanlar ile ondan sonra onun
sinlikle ondan sonra indirildi. Siz hiç düşünmez misiniz? İşte dini üzerinde olanlar, yani Hz. Muhammed ve onun dini üzere
siz böyle kimselersiniz! Hadi hakkında bilgi sahibi olduğunuz olan Müslümanlardır. 1097 İbn Kesir’in bu konuda şöyle bir de-
konuda tartıştınız fakat bilgi sahibi olmadığınız konuda niçin ğerlendirmesini de nakletmekte yarar bulunmaktadır: “Allah
tartışıyorsunuz! Oysaki Allah, her şeyi bilir, siz ise bilmezsiniz. Teâla; insanların ibadet etmeleri, kurban kesmeleri, kendisine
İbrahim, ne Yahudi ne de Hıristiyan idi fakat o, Allah’ı bir ta-
1094 Âl-i İmran, 64-68.
1092 İbn Hişam, s. 2/144; Ebussuud, s, 48-49; Âl-i İmran, 3/23-24. 1095 Kur’an Yolu, s. 1/597.
1096 İbn Kesir, Kısas, 1/156.
1093 bk. Bakara, 2/135; Al-i İmran, 3/67, 95; En’am, 78, 79, 80, 161; Nahl,
16/120, 123; Hac, 22/26. 1097 İbn Kesir, Kısas, 1/157.