Page 232 - Hz_ibrahim
P. 232

230  Prof. Dr. Mustafa ERDEM                                                                                                    Hz. İBRAHİM  231



                                                                                         Bu ayeti kerimenin nüzul sebebi olarak şöyle bir rivayet nak-
           KÂBE                                                                          ledilmektedir: Kıblenin değiştirilmesiyle ilgili ayet gelip Pey-
                                                                                         gamber’imiz  Hz.  Muhammed  kıblesini  Kâbe  yönüne  çevir-
                                                                                         dikten sonra, Yahudiler onun peygamberliği konusunu daha
               a-  Kâbe Tarihi                                                           yüksek sesle tartışmaya, bu hususta ileri geri konuşmaya baş-
                                                                                         ladılar. Bu arada özellikle de Beytü’l-Makdis’in (Kudüs/Mes-
           Kâbe, sözlükte: “ka’b” kökünden gelen özel bir isimdir. Yük-
                                                                                         cid-i Aksa) Kâbe’den daha faziletli ve kıble yapılmaya daha
           sek olmak, dört köşe şeklinde olmak, tomurcuklanmak an-
                                                                                         layık olduğunu, oranın Kâbe’den önce yapıldığını, mahşerin
           lamlarına  gelmektedir.  Ayrıca  dört  köşe  şeklinde  olan  her
                                                                                         orada kurulacağını ve oranın bütün peygamberlerin kıblesi
           eve de Kâbe denmektedir. Kavram olarak Kâbe: Hz. İbrahim
                                                                                         olduğunu,  dolayısıyla  kıblenin  oradan  Kâbe’ye  dönmesinin
           tarafından yapıldığı bilinen ve dikdörtgen şeklinde, on sekiz
                                                                                                                                 744
                                                                                         batıl bir uygulama olduğunu iddia ettiler.  Bunun üzerine
           arşın yüksekliğinde, siyah bir örtü ile örtülen, Mekke Vadi-
                                                                                         yukarıda mealini arz ettiğimiz ayeti kerime nazil olmuştur.
           si’nin ortasında bulunan, etrafı harem duvarları ile çevrili ve
           yoluna gücü yetenlerin ömründe bir kere ziyaret etmesi Allah                  Kur’an-ı  Kerim’in  beyanına  göre  Kâbe,  bütün  Ehl-i  kitabın
           tarafından farz kılınan mukaddes bir yapıdır. 740                             tanıya geldikleri mabetlerin hepsinden daha önce inşa edil-
                                                                                         miş, insanlık tarihinde ilk dönemlerden itibaren kutsal olarak
           Kâbe’ye  Bekke,  Beytullah,  Beytü’l-Atik,  Hatime,  Bâsse,  Bey-
                                                                                         kabul görmüş ve ziyaret edilmiştir. Kâbe, mübarek bir tevhit
           tü’l-Haram,  Kadîs,  Nâzı,  Karye-i  Kadime  gibi  isimler  veril-
                                                                                         kıblesi olup ilk hac merkezidir.
                    741
           mektedir.  İslam tarihinde genel olarak “Beytullah” şeklinde
           anılmaktadır.  Beytullah’a  dört  köşeli  olduğu  veya  yüksekçe              Wensinck,  Kâbe  ile  ilgili  şu  değerlendirmelerde  bulunmak-
           bir yapı olduğu için Kâbe denilmiştir.  742                                   tadır: Kâbe, bir mabette bulunması gereken özelliklerin ta-
                                                                                         mamına haizdir. O, kendisiyle birlikte etrafını da kutsal top-
           Kâbe’nin  nerede  olduğu,  ilk  mabet  olma  özelliği,  yapılışı,
                                                                                         raklar hâline getirmiştir. Kâbe’nin etrafında “Harem” denilen
           kıble  olma  konusu  gibi  pek  çok  hususta  Kur’an-ı  Kerim’de
                                                                                         çevrili bir yer bulunmaktadır ki buraya giren herkes bazı dinî
           geniş  malumat  bulunmaktadır.  Âl-i  İmran  suresinde  onun
                                                                                         yükümlülükleri  yerine  getirmeye  mecburdur.  Burada  ilahi
           insanlar için kurulan ilk mabet olma özelliğiyle alakalı şöyle                bir barış ve korunmuşluk hâkim olmaktadır ve silah bulun-
           buyrulmaktadır: “Şüphesiz, âlemlere bereket ve hidayet kay-                   durmanın  yasak  olduğu  bu  yerde  bütün  düşmanlıklar  son
           nağı  olarak  insanlar  için  kurulan  ilk  ev  (mabet)  Mekke’deki           bulmaktadır.  Bir  tür  sığınak  vazifesi  gören  Harem  bölgesi,
           Kâbe’dir. Orada apaçık nişaneler, (ayrıca) İbrahim’in makamı                  insanlar için olduğu kadar hayvan ve bitkiler için de benzer
           vardır. Oraya giren emniyette olur. Yoluna gücü yetenlerin o evi              özellikleri içermektedir. 745
           haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkâr
           ederse bilmelidir ki, Allah bütün âlemlerden müstağnidir.” 743                Dört cephesinde farklı ölçülerin kullanıldığı Kâbe’nin yerden
                                                                                         yüksekliği on beş metre olup Mekke’nin etrafındaki dağlar-
           740  Ezraki, s. 22.                                                           dan getirilen siyah taşlarla yapılmıştır. Duvarların cepheleri
           741  Ezraki, s. 23-24.
           742  Köksal, Peygamberler Tarihi, s. I/203, 208.                              744  Razi, Tefsir,  s. 6/478.
           743  Âl-i İmran, 3/96-97.                                                     745  Wensinck, “Kâbe”, MEB İslam Ansiklopedisi, İstanbul, 1977, s. 6/14.
   227   228   229   230   231   232   233   234   235   236   237