Page 230 - Hz_ibrahim
P. 230

228  Prof. Dr. Mustafa ERDEM                                                                                                    Hz. İBRAHİM  229



           rin yaşadıkları zorluklar, kemikten iliğin çıkarılması gibi güç               zem suyu ve Hz. İbrahim ve oğlu tarafından yapılan Kâbe’dir.
           olduğu için bu yerleşim yerine Mekke adı verilmiştir. Bunun                   İbrahim suresinin 14/35-37. ayeti kerimelerinde burasının
           yanında Allah’ın koruması altında bulunan bu şehirde yaşa-                    bilinen fakat insanlardan mahrum, metrük ve unutulmuş bir
           yanların zulme sapmaları yüzünden helak olmaları sebebiyle                    yerleşim yeri olduğu anlaşılmaktadır. Bundan dolayı Hz. İb-
                                                                                                                                            737
           bu ismin verilmiş olabileceği söylenmiştir. 734                               rahim’in o zaman ve sonrasında orayı güvenli kılması  için
                                                                                         Cenab-ı Allah’a dua etmesi bu hususun anlaşılmasına katkı
           Mekke, dünyanın en kutsal şehridir. Şehrin bulunduğu bölge
           “mukaddes, saygınlığı korunan ve içinde kan dökmekten sakı-                   sağlamaktadır.
           nılan yer” anlamına gelen “Harem” adıyla anılmaktadır. Suriye                 Tarihin  en  eski  devirlerinden  beri  kutsal  kabul  edilen
           ve Yemen doğrultusunda ticaret yolları üzerinde orta bir yer-                 Kâbe’nin  Mekke’de  bulunması,  çeşitli  yerlerden  insanların
           de olması, onun geçmişten günümüze büyük bir önem kazan-                      ibadet ve ziyaret amacıyla oraya gidip gelmelerine yol açmış-
                             735
           masına yol açmıştır.                                                          tır. Bu özelliği Mekke’yi diğer Hicaz bölgesi şehirleri arasında
           İslam  kaynaklarında  Hz.  Âdem’den  Hz.  Nuh’a  kadar  insan-                ayrı ve özel bir konuma yükseltmiştir. Dinî bir merkez ve uğ-
           lığın  en  eski  yerleşim  merkezi  olduğu  kabul  edilen  Mekke,             rak noktası olarak ticari hayatın canlı olduğu Mekke, bu ge-
           Hz. İbrahim’in ailesini oraya götürdüğü zaman öncesinde bu                    rekçelerle iktisadi hayatı da elinde tutarak bölgesinde sosyal
           özelliğini kaybetmiştir. Hz. Hacer ve oğlunun ilk geldiklerinde               ve siyasal üstünlüğe sahip olmuştur. 738
           hayat eseri görülmeyen bu yöre, zemzem suyunun bulunma-                       İbn Kesir: “Allah Teâlâ’nın Mekke’yi, gökleri ve yeri yarattığı
           sından sonra yeniden canlılık kazanmış ve önemli bir yaşam                    gün haram kıldığını belirten hadisler arasında bir çelişki yok-
           merkezi hâline gelmiştir. Dinî merkez olması ve ticaret yolları               tur. Çünkü İbrahim (as), Allah’ın bu hükmünü tebliğ etmiş ve
           üzerinde  yer  alması  gibi  sebeplerle  tarihin  her  döneminde              orayı  haremgah  kıldığını  belirtmiştir.  Mekke,  Hz.  İbrahim’in
           Araplar tarafından ilgi görmüştür. 736                                                                                               739
                                                                                         orada ev (Kâbe) yapmazdan önce de haram bir belde idi.”
           Mekke, Hz. İbrahim ve ailesinin oraya gelip yerleşmesinden                    ifadeleriyle,  çelişkili  gibi  görünen  bu  rivayetleri  Mekke’nin
           sonra bilinen bir yerleşim merkezi hâline gelmiştir. Her ne                   eskiden beri bilinen kutsallığının işareti olarak değerlendir-
           kadar  rivayetlerde  buranın  kadim  bir  yerleşim  merkezi  ol-              miştir.
           duğu,  Kâbe  ile  birlikte  insanlığın  ilk  kutsallarını  koruduğu
           belirtilse de Kur’an-ı Kerim’de verilen bilgilere bakıldığında
           buranın  Hz.  İbrahim  ile  günümüzdeki  şöhretine  kavuştuğu
           görülmektedir.  Elbette  Hz.  İsmail  ve  annesinin  burada  ya-
           şaması,  oranın  tanınmasına  büyük  katkı  sağlamıştır.  Ancak
           orayı diğer yerleşim merkezleri arasında ayrıcalıklı ve üstün
           bir konuma getiren ilk defa onlar tarafından keşfedilen zem-


           734  Baş, s. 24.                                                              737  İbrahim, 14/35.
           735  Berki, Keskioğlu, s. 19.                                                 738  Baş, s. 35.
           736  Baş, s. 24.                                                              739  İbn Kesir, Tefsir, s.  2/549.
   225   226   227   228   229   230   231   232   233   234   235