Page 210 - Hz_ibrahim
P. 210

208  Prof. Dr. Mustafa ERDEM                                                                                                    Hz. İBRAHİM  209


           rulanı yap demezdi. Hz. İbrahim de insanı kesmenin ve öldür-                  ber’imiz Hz. Muhammed’den bazı rivayetler delil gösterilerek
           menin, hatta böyle bir şeye yeltenmenin bile haram olduğunu                   ilk kurban yerinin Mina değil Merve olduğu, hacıların çoğal-
           bildiği hâlde rüyamda seni kurban ettiğimi gördüm diye ko-                    ması sebebiyle say yapanları rahatlatmak maksadıyla sonra-
           nuşmazdı. Sonra oğlunun, babasına; Babacığım! Sana buyru-                     dan Mina’ya nakledildiği söylenmektedir. 660
           lanı yap; inşallah beni sabredenlerden biri olarak bulacaksın
           demesi, Allah tarafından bir şeyi yapmakla emredilen herke-                   İslam’ın  en  önemli  şartlarından  birisi  olan  hac  ibadeti  es-
           sin, emredildiği fiili yapmasını Cenab-ı Hakk‘ın isteği anlamına              nasında  dinî  bir  vecibe  olarak  uygulanan  “şeytan  taşlama”
           geldiğini işaret etmektedir. Çünkü oğlu, inşallah (Allah dilerse)             işleminin Hz. İbrahim, eşi Hz. Hacer ve oğulları Hz. İsmail’in
           kendisini  sabredenlerden  bulacağını  söylemektedir.  Hz.  İbra-             kurban kesimi işlemi öncesinde şeytan ile mücadelelerinin
                                                                                                                             661
           him kesmekle emrolunduğuna göre, öbürü de kesilmeye dayan-                    hatırası olarak yapıldığı bilinmektedir.
                                                           657
           makla ve sabırsızlık göstermemekle emrolunmuştur.”                            “Her  ikisi  de  teslim  olup,  babası  onu  alnı  üzerine  yatırın-
                                                                                             662
                                                                                         ca…” ayeti kerimesinde işaret edildiği gibi Hz. İbrahim oğ-
           Hz. İbrahim, peygamberlerin gördüğü rüyaların da vahiy çe-
                                                                                         lunu herhangi bir hayvanı keser gibi sağ tarafına değil yüzü-
           şitlerinden olması dolayısıyla, gördüğü rüyayı ilahi bir emir
                                                                                         koyun yatırmıştır. Eğer ilahi emri gerçekleştirirken onu diğer
           olarak değerlendirmiştir. Bu hükmü de bir dayatma şeklinde
                                                                                         kurbanlar gibi yanüstü yatırsaydı, her ikisi birbirinin gözüne
           değil de olayın muhatabı oğlu ile istişare ederek gerçekleş-
                                                                                         bakacak ve belki de kesen kişi merhamet duygusunun tesi-
           tirmek  yoluna  gitmiştir.  Ayeti  kerimede  belirtildiği  şekliyle
                                                                                         riyle acıyarak kesmekten, kesilen de canı yandığı için itaatten
           oğlunun samimi duruşu ve teslimiyeti sonrasında Hz. İbra-
                                                                                                     663
                                                                                         vazgeçecekti.   Hz. İbrahim oğlunun bu yapıcı tavsiyelerin-
           him,  Hz.  İsmail’in  elinden  tutup  görevini  yerine  getireceği
                                                                                         den, Allah’ın emrini yerine getirme konusunda önemli kolay-
           yere  yani  Mina  bölgesine  doğru  ilerlemiştir.  Bu  sırada  Hz.
                                                                                                                                          664
           Âdem’den itibaren insanın Allah katındaki manevi konumu-                      lıklar sağladığı için buruk da olsa memnun olmuştur.  Riva-
           nu kıskanan şeytan Hz. İbrahim, eşi ve oğlunu, kurban etme                    yete göre Hz. İbrahim, Hz. İsmail’i kesmekle emir olunmasına
           fikrinden vazgeçirmeye ve onların bu imtihandan başarısız                     karşılık  Yüce  Allah  tarafından  onun  elindeki  bıçağa-ateşe
           olmaları için, ikna etmeye çalışmıştır. Fakat Allah’ın yardımı,               atıldığı  zaman,  yakmama  emri  gereği  ateşin  onu  yakmadı-
           onların feraseti ve samimiyeti sonucu şeytan bu emeline ula-                  ğı gibi- onu kesmeme emri verilmiş, bu yüzden bıçak bütün
                                                                                                                                        665
           şamamıştır.  Allah’ın  emrinin  yerine  getirilmesi  konusunda                ısrarlara ve zorlamaya rağmen onu kesmemiştir.  Bundan
           başta Hz. İbrahim, eşi Hz. Hacer ve Hz. İsmail bütünüyle tesli-               sonrası Kur’an-ı Kerim’de şöyle haber verilmektedir:
                            658
           miyet göstermiştir.                                                            “Ey İbrahim! Rüyayı gerçekleştirdin. Biz iyileri böyle mükâfat-
           Tarihî  rivayetler,  tefsirler  ve  yaşayan  kültür  Hz.  İbrahim’in          landırırız. Bu, gerçekten, çok açık bir imtihandır, diye seslendik.
           oğlunu Mina bölgesinde kurban etmek istediği şeklinde yo-
                                                      659
           ğunlaşmaktadır. Kur’an-ı Kerim’in bazı ayetleri  ve Peygam-                   660  Şibli, s. 1/109.
                                                                                         661 Vani, s. 149-150.
           657  Maturîdî, s. 12/ 194-195.                                                662  Saffat, 37/103.
           658  Mehmed Vehbi, s. 12/4734; Hadislerle İslam, s. 6/45; Mahmud, s. 161-     663  Maturîdî, s. 12/195-196; İbn Kesir, Kısas, s. 142.
              163.                                                                       664  Vani, s. 149.
           659  Maide, 5/95; Hac, 22/33.                                                 665  Mehmed Vehbi, s. 12/4735; Köksal, Peygamberler Tarihi, s. I/189.
   205   206   207   208   209   210   211   212   213   214   215