Page 154 - Hz_ibrahim
P. 154
152 Prof. Dr. Mustafa ERDEM Hz. İBRAHİM 153
sözünde durmuş ve Hz. Sare’nin şeytan olduğu kanaatine va- Kur’an-ı Kerim’de bulunmamakla birlikte, Tevrat’ta Hz. İb-
rarak onu getireni çağırtmış ve Hz. Sare’nin derhâl Mısır top- rahim’in eşi Sare ile ilgili verilen bilgiler, diğer dinî ve tarihî
rağından çıkarılmasını ve kendisine Hacer ismindeki hizmet- kaynaklarla büyük ölçüde benzerlik arz etmekte, hatta onla-
çisinin de hediye edilmesini emretmiştir. Çünkü İslamiyet’ten rın pek çoğuna referans olmaktadır. 486 Görüldüğü gibi Tev-
önce insanlar cin ve şeytan meselesini son derece büyültür, her rat’ta Sare’nin güzelliği sebebiyle, onun hatırı için firavunun
harikanın onlar tarafından yapıldığına inanırlardı. Hz. Sare’ye Hz. İbrahim’e iyi davrandığı, sanki Hz. İbrahim’in eşi Sare’nin
Hacer’in verilme sebebi, onun cin/şeytan olduğuna inanması firavunla evlenmesine izin verdiği, Sare yüzünden firavun ve
ve zarar getirmesinden bu surette kurtulmak istemesi olsa ge- ev halkının büyük felaketler yaşadığı, onlara bazı dünyalık-
rektir.” lar vererek Mısır’dan ayrılmalarını istediği nakledilmektedir.
483
Hz. Sare geri döndüğünde onun gelişini fark eden Hz. İbrahim Görüldüğü üzere kaynaklarda her ne kadar bu olayın kahra-
namazı bırakıp ona neler yaşadığını sormuş, o da başından manları aynı olsa da onlara verilen rollerde çelişki ve değişik-
geçenleri anlatmıştır. Yüce Allah’ın kâfir ve facir kimsenin tu- liklere rastlanmaktadır.
zağına karşı kendisini koruduğunu ve hizmetinde bulunmak
üzere Hz. Hacer’i de yanına kattığını söylemiştir. 484
a- Peygamberler Yalan Söylemez
Vani Mehmet Efendi, İbn Kesir Tefsiri’nde benzer şekilde fa-
Hz. İbrahim’in putları kırmak için toplumun diğer fertleriyle
kat daha detaylı olarak yer alan bilgileri aktarırken ülke ve
birlikte bayram yerine gitmemek için hasta olduğunu ve on-
yer adı vermeden şöyle demektedir:
ları kırdıktan sonra da kıranın büyük put olduğunu söylemesi
“İbrahim Sare’yle birlikte bir zorbanın arazisinden geçerken ve firavunun yanında Hz. Sare’yi kız kardeşi olarak tanıtması
bir yerde konakladı. Biri gelip o zorbaya ‘Senin topraklarında
bir adam konakladı. Yanında bir kadın var. Dünyanın en güzel onun üç yerde yalan söylediği şeklinde değerlendirilmiştir.
kadını.’ dedi. Zorba Hz. İbrahim’e birini gönderip çağırttı. İb- Hz. İbrahim’in üç yerde yalan söylediği ile ilgili bu rivayetler,
rahim gelince ‘Bu kadın senin neyin olur?’ diye sordu. İbrahim onun peygamberliği ve ahlaki konumunun sorgulanmasına
‘Kız kardeşimdir.’ diye cevap verdi. Zorba ‘Git onu bana getir.’
486 “Ülkedeki şiddetli kuraklık yüzünden Avram geçici bir süre için Mısır’a
dedi.” Sonrasında yaşananlar yukarıda aktarılanlara uymak-
gitti. Mısır’a yaklaştıklarında karısı Saray’a ‘Güzel bir kadın olduğunu bi-
tadır. Diğer kaynaklarda zalim kişi Sare’ye yöneldiğinde liyorum’ dedi. ‘Olur ki, Mısırlılar seni görüp, bu onun karısı diyerek beni
öldürür, seni sağ bırakırlar. Lütfen onun kız kardeşiyim de ki, senin hatırın
onun namaz kıldığından söz edilirken burada Hz. İbrahim’in
için bana iyi davransınlar. Canıma dokunmasınlar.’ Avram Mısır’a girince,
namaz kıldığı özellikle vurgulanmaktadır. Ayrıca diğer kay- Mısırlılar karısının çok güzel olduğunu fark ettiler. Kadını gören firavunun
naklarda Hacer’in Sare’ye hizmet etmek için hediye edildiği adamları, güzelliğini firavuna övdüler. Kadın Saray’a alındı. Onun hatırı
için firavun Avram’a iyi davrandı. Avram, davar, sığır, erkek ve dişi eşek,
belirtilirken burada Sare, Hacer’in hizmetine verilmiş gibi erkek ve kadın köle, deve sahibi oldu. Rab, Avram’ın karısı Saray yüzünden
485
gösterilmektedir. firavunla ev halkının başına korkunç felaketler getirdi. Firavun Avram’ı
çağırtarak, ‘Nedir bana yaptığın?’ dedi. ‘Neden Saray’ın karın olduğunu
söylemedin. Niçin Saray kız kardeşimdir diyerek onunla evlenmeme izin
483 Sahihi Müslim Tercümesi, s. 10/169-172; Havva, s. 9/205.
verdin? Al karını, git!’ Firavun Avram için adamlarına buyruk verdi. Böy-
484 Havva, s, 9/205. lece Avraml’a karısını sahip olduğu her şeyle birlikte gönderdiler.” Tekvin,
485 İbn Kesir, Tefsir, s. 10/5344-53-45; Vani, s. 124-125. 12/10-17.