Page 37 - Microsoft Word - orjinal
P. 37

Dr. MUSTAFA BAŞ                       37





                                Kurban ve Kurban Bayramı


                                S
                                   özlükte yaklaşmak anlamına gelen kurban, dini terminolojide
                                   belirli bir zamanda, yine  belirli bir hayvanı ibâdet  maksadıyla
                            usûlüne uygun olarak kesmektir. Kurban, ibadet olarak Allah’a  yaklaş-
                            mayı, teslimiyeti ve O’na şükür ile malların O’nun yolunda feda edilebi-
                            leceğini ortaya koymaktadır. Kurban, Kitap ve Sünnet ile zengin olan
                            kimselere emredilmiş bir ibadettir. Kurban ile ilgili olarak Allah, Kur’ân-ı
                            Kerîm’de; “Rabbin için namaz kıl ve kurban kes” (Kevser Suresi: 2), Hz.
                            Peygamber (s.a.s) de “İmkânı olup da kurban kesmeyen bizim namazgâ-
                            hımıza yaklaşmasın” buyurmuşlardır. Kurban ibadeti, hicretin ikinci yı-
                            lından itibaren uygulana gelmiştir. Hz.Peygamber (s.a.s.) de, bu tarihten
                            itibaren her yıl kurban kesmiştir.
                                İslâm’da kurban kesme geleneği Hz.  İbrahim’e kadar uzamaktadır.
                            Allah, Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail’i kendisi için kurban etmesini em-
                            rederek imtihandan geçirmiştir. Allah’ın, İsmail (AS) için kurtuluş fidyesi
                            olarak gönderdiği koç kurbanını hatırlatan bir ibadet olarak İslam’da da
                            devam etmiştir. Hz. İbrahim ayrıca yapmış olduğu hac ibadeti esnasında
                            da Mina’da  kurban kesmiştir. Kurban bayramının da Hz.  İbrahim’den
                            kaldığı bilinmektedir. Hz. Peygamber, kurban bayram namazını kıldıktan
                            sonra hazırladığı iki boynuzlu koçun birisini kendisi ve ailesi için, diğeri-
                            ni de ümmeti için kurban etmiş, sonra da: Allah’ım! Bu sendendir ve sa-
                            nadır. Diye dua etmiştir.
                                Yüce Allah’ı hoşnut kılabilmek için girişilen her ibadetin, samimiyet
                            ve içtenlikle yapılması, gösteriş ve riyaya bulaştırılmaması büyük önem
                            arz etmektedir. Kurban ibadetiyle ilgili olarak Kur’an-ı Kerim bu hususu;
                            “Onların (kurbanların) ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır; fakat O’na
                            sadece sizin takvanız ulaşır” (Hac: 37) ayet-i ile ortaya koymaktadır. Bu
                            sebeple, köklü bir tarihi geçmişe sahip olan kurban ibadetini yerine geti-
                            ren Müslümanların, bu ibadeti yerine getirirken belirtilen ilkelere uymala-
                            rı, esasen nefislerindeki ihtirasları kurban ettiklerine dair yüksek bir bi-
   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42