Page 33 - Microsoft Word - orjinal
P. 33
Dr. MUSTAFA BAŞ 33
İslam ve Cihat
İ slam’a göre cihat genel bilindiği manada sadece savaş anlamına
gelmemektedir. Hayatın gayesi olarak Allah’a kulluk etmek, nefsin
arzularına karşı koyarak şeytanla mücadele etmek, Allah ve Rasûlünün
koyduğu evrensel ölçülerin fert hayatında uygulanmasına, toplum haya-
tında da yaygınlaşmasına çalışmak cihattır. Aynı şekilde İslam’ı tebliğ
etmek, ülke ve Müslümanları her türlü tehlike ve haksız saldırılara karşı
savunmak, iyiliği emrederek, kötülüklerden sakındırmak da cihattır.
İslâm savaşı, kötü “şer” olarak görmüş, ancak zaruret veya zaruret
sınırının da aşılması halinde başvurulacak bir çare olarak kabul etmiştir.
İslam hukukçularının çoğu, savaş için düşmanın İslâm ve Müslümanlara
savaş açmasını ve saldırmalarını gerekçe koymuşlardır. Bu sebeple, hiç-
bir kimsenin küfür ve İslâm’a muhalefet sebebiyle öldürülemeyeceğini,
Müslümanlarla savaşmayanlarla savaşılmayacağını belirtmişlerdir. İs-
lâm’a göre, dinin tebliği, başkalarına İslâm’ın zorla kabul ettirilmesi asla
harp nedeni olamaz. Çünkü İslâm, dinde zorlamanın olmayacağını (Bkz.
Bakara Suresi 256), dileyenin iman edip, dileyenin ise İslâm’ı kabul et-
meyeceğini (Kehf Suresi 29) genel ilke olarak kabul etmiştir. İslam tarihi
boyunca gayrimüslimler genel olarak Müslümanların idaresi altında kendi
inançları doğrultusunda yaşamışlar, inançlarına, ibadetlerine ve mabetle-
rine müdahale edilmemiştir. Hz. Peygamber, kendi döneminde, gayrimüs-
limlere dînî serbestiyet tanımış, Kendisi ile görüşmeye gelen Necran Hı-
ristiyanlarının Mescid-i Nebi’de ibadet etmelerine izin vermiştir. Türk
Tarihi de bu uygulamaların örnekleri ile doludur. Kendi toplumunda veya
bulunduğu yerde inancı nedeniyle baskı gören Yahûdî ve Hıristiyanlar,
atalarımızdan yardım isteyerek onlara sığınmışlardır.
Hz. Peygamber, insanlara zarar vermeyi ve zulmetmeyi yasaklamış,
onlara merhametli davranmayı emretmiştir. “İnsanlara merhamet etmeye-
ne Allah da merhamet etmez” buyurarak, merhametsiz ve acımasız
olamayı Allah’ın rahmetinden uzak olma olarak nitelendirmişlerdir. Baş-