Page 34 - Microsoft Word - orjinal

34 GÖNÜL SOHBETLERİ

ka bir hadislerinde de sadece insanlara değil, yeryüzündeki bütün canlıla-
ra şefkatle yaklaşmayı emretmiş, Allah’ın rahmetine ulaşmak için, yeryü-
zündekilere merhamet edilmesi gerektiğini vurgulamıştır (Bkz Tâc,
V/17). O, savaş ortamında bile savaşmayan kadınların, çocukların, yaşlı-
ların, ibadetleriyle meşgul din adamlarının öldürülmesini, ibadethaneleri-
nin yıkılmasını, ağaçların kesilmesini, hayvanların öldürülmesini yasak-
lamıştır (Bkz.Buharî, Cihâd 147,148).
Bilinmeli ki sadece İslâm değil bütün dinler, iyiliği yayma, kötü ile
mücadele etmeyi temel hedef olarak kabul etmektedirler. Hz İbrahim, Hz
Musa, Hz İsa ve diğer bütün peygamberler yaşadıkları dönemde kötüler
ve kötülükle mücadele ederek insanları dine davet etmişlerdir. Hz. Pey-
gamber de, aynı yolu takip etmiştir. Dine davet, zor kullanma üzerine
değil, güzellikle ikna temeline oturtulmuştur. Kur’an-ı Kerim’de, “Ey
Muhammed! Rabbinin yoluna hikmetle, güzel öğütle çağır, onlarla en
güzel şekilde mücadele et...” (Nahl Suresi,125) buyurularak tebliğin me-
todu güzel bir şekilde dile getirilmiştir. Peygamberlerin tebliğ metodunda
da zor kullanma ve tehdit yerine, temenni ve öğüt verme hakim olmuştur.
Zalim ve acımasız olarak tarihe damgasını vurmuş azılı düşmanların bile,
Allâh’ın yoluna davet edilmesinde yumuşak ifadelerin seçilmesi öğüt-
lenmiştir (bkz. Tâ-hâ Suresi,43-44).
İnsanları dine davette sevgi yolunu öneren İslâm’ın, mensuplarına
cihat adı altında şiddeti, zor kullanmayı emrettiği iddiası asılsızdır. Bu
iddia, hem teorikle yani Kur’an ve Sünnetle, hem de pratik olarak yaşanı-
lan tarihi uyguluma ile bağdaşmamaktadır. Cihat adı altında masum kanı-
nın akıtıldığı, korku ve dehşet ile toplum düzeninin bozulduğu terörün
yukarıda anlamı açık olarak ortaya konulan cihat ile hiçbir ilişkisi bulun-
mamaktadır. Aksine, yapılan açıklamalar ışığında cihat, kavram olarak
terörle mücadeleyi de içermektedir.