Page 36 - Microsoft Word - orjinal

36 GÖNÜL SOHBETLERİ

Peygamber de kendi el emeğini yerdi.” buyurmuştur.
İslam, çalışmaya gücü yettiği halde çalışmadan başkalarının desteği
ile hayatını sürdürmeye çalışmayı, dilenerek geçim teminini kötü kabul
etmiştir. Sahabe ve Tabiinin büyükleri kazanç ve meslek edinmek için
çalışmayı ibadet için uzlete çekilmekten daha faziletli olarak görmüşler-
dir. Bir defasında mescide çekilerek işlerini bırakmış bir grubu gören Hz.
Ömer, “Kimse, “Allah’ım bana rızık ver” diyerek, rızık peşinde koşmayı
bırakmasın. Bilin ki, gökten ne altın ne de gümüş yağar.” Diyerek onların
yaptıklarının yanlışlığını dile getirmiştir.
Çalışma ve helal kazancı ilim elde etme gibi farz kabul eden İslam,
bunun yasal yollardan emek sarf edilerek yapılması halinde ibadet ölçü-
sünde kutsal ve değerli bir davranış olarak görmüştür. Kazancın elde
edilmesinde en önemli ilke olarak yasal ve helal olma prensibini esas al-
mıştır. “Ey İman edenler! Mallarınızı aranızda haksız yollarla yemeyin.
Karşılıklı rızaya dayalı ticaretle yiyin” (Nisa, 29) buyurarak, haksız ka-
zancın haram olduğunu bildirmiştir. Bu sebeple İslam, hırsızlık, gasp,
rüşvet, kumar ve şans oyunları, faiz, kamu mallarına el koyma, yolsuzluk,
hileli alışveriş, birinci kalite diye ikinci kalite mal vermek, eksik tartıp
ölçmek, malı hakkından fazla fiyatla satmak, çalışanlar tarafından göre-
vin ihmal ve terki, işverenin çalışanlara hak ettiği ücretlerini, devlete ver-
gisini, fakire zekatını vermemesi ve kalitesiz mal üretip pahalıya satarak
servet elde etmesi gibi yasal olmayan kazanç yollarını yasaklamıştır.
İyi bir Müslüman olarak boş durmamalı, çalışma imkanımız var iken
çalışarak çoluk çocuğumuzun boğazından geçirdiklerimize dikkat etmeli-
yiz. Yarın helalleşme fırsatı bulamayacak olduğumuz tüyü bitmemiş kim-
selerin hakkına bilerek veya bilmeyerek el uzatmamalıyız.