Page 163 - Microsoft Word - orjinal
P. 163
Dr. MUSTAFA BAŞ 163
İyiliği Emretme ve Kötüden Sakındırmada
Metod
“E
y Peygamberim”! Rabbinin yoluna hikmet ve güzel öğütle
çağır. Onlarla en güzel şekilde mücadele et (tartış). Rabbin
elbette yolundan sapanları da doğru yolu bulanları da en iyi bilendir”
(Nahl, 16/125).
İnsanlara dinin tebliğ edilmesinden başlayarak hayatın bütün alanın-
da iyiliğin nasıl hayata geçirileceği İslam’ın temel prensiplerinden biridir.
Allah, Kur’an ‘da Hz. Peygamberin şahsında insanlara yapılacak olan
tebliğ de en önemli ilkenin hikmet ve güzel öğüt olduğunu bizlere bildir-
mektedir. İslam yaşantı ile söylem arasında bir işbirliği istemekte, Al-
lah’da bu anlamda Kur’an’da yapmadıklarımızı başkalarından istemenin
çok doğru bir davranış olmadığını bizlere bildirmektedir. Zaman zaman
vurguladığımız gibi Kur’an, içerdiği hükümler ve hükümlerin hedeflediği
ana amaçlarla çağlar boyunca tazeliğini ve evrenselliğini korumuş, ideal
toplumu oluşturmayı ana hedef edindirmiştir. İnsanlar arasında ikili ilişki-
lerde daima af ve yumuşak davranışı tavsiye etmiş, onu insanlara tebliğ
eden Resulullah da aynı metodu kullanmıştır. “Allah’ın rahmeti sayesinde
Ey Muhammed! Sen onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba ve katı kalpli
olsaydın etrafından dağılırlardı. Onları affet, onlara mağfiret dile...” (Ali
İmran, 3/159)
Emr-i bi’l-ma’ruf görevinin nasıllığı hususunda da Hz. Peygamber;
“Sizden biriniz, bir kötülüğü gördüğü zaman onu eli ile düzeltsin; buna
gücü yetmezse dili ile düzeltsin; buna da gücü yetmezse kalbi ile buğz
etsin. Bu son uygulama imanın en zayıfıdır” buyurmuştur. Bu hadis bize
nemelazımcı bir tavırdan kaçınmamızı emretmektedir. Toplumda meyda-
na gelecek ve bütün toplumu etkileyecek olumsuzlukların giderilmesinde,
usul ve prensipler içerisinde aktif davranışlar sergilenmesini istemektedir.
Bu hadisin ortaya koyduğu ilkeyi değerlendiren bazı alimler; el ile kötü-
lüğün düzeltilmesinin devlet otoritesinin, dil ile düzeltilmesinin entelek-