Page 162 - Microsoft Word - orjinal
P. 162

162                         GÖNÜL SOHBETLERİ

                            ta oldukları şey ne kötü idi” (Maide, 78-79) ayeti ile de bu prensibi haya-
                            ta geçirmeyen toplumların uğradıkları sonu bize hatırlatmaktadır.
                                Bu prensip, toplumu nemelazımcılıktan koruduğu gibi, birey ve top-
                            lumun kendini yenilemesini ve aksayan taraflarının giderilmesini sağlar.
                            Örnek ve  model insan olma görevi ile sorumlu olarak bizler, öncelikle
                            yakınlarımızdan başlayarak din kardeşlerimizin maddi kurtuluşlarına ol-
                            duğu kadar, manevi kurtuluşlarına da seyirci kalamayız. Fazilet, dürüst-
                            lük, takva ve diğer bütün ahlaki özellikleri aramızda hakim kılmak için
                            beraber çalışmak zorundayız. Bu ahlaki dayanısmayı Kur’an, tarihte ben-
                            zerine rastlanmayan ideal bir ümmetin ayırıcı özelliği olarak kabul etmiş-
                            tir.
                                Bu prensibin yerine getirilmesinde, kadın erkek bir birine destekçi,
                            birbirini tamamlayıcıdırlar. Taşıdıkları sorumluluk ise eşittir.   “Mümin
                            erkekler de mümin kadınlar da birbirlerinin velileri (dostları ve yardımcı-
                            ları) dır. Bunlar insanlara iyiliği emrederler,  kötülükten men ederler”
                            (Tevbe, 71).  “İyilik etmek, fenalıktan sakınmak hususunda birbirinizle
                            yardımlaşın, günah işlemek ve haddi aşmak üzerinde yardımlaşmayın!”
                            (Mâide, 2) Dikkat edilirse yukarıda verilen ayetlerin tümünde toplumsal
                            sorumluluk hatırlatıldıgı gibi, toplumu  ilgilendiren sosyal problemlerin
                            de, yine toplumun bütününce, organize ve planlı bir şekilde çözülebilece-
                            ği vurgulanmaktadır.
                                Sonuç olarak ideal toplumu oluşturacak bu prensibi hayata geçirmek-
                            ten kaçarak, insanlar arasında iyiliği emretmeyen ve kötülüklerden kaçın-
                            dırmayanlar Allah’ın rahmetinden uzak kalmayı hak edecek bir tavır ser-
                            gilemektedirler. Hz. Peygambere ümmet olma şerefine ulaşmış olan biz-
                            ler, ulaştığımız bu  şerefin bilinç ve gayreti içinde  olmalıyız. “Ey iman
                            edenler! Siz nefislerinizi ıslah etmeye bakınız. Kendiniz doğru yola gi-
                            derseniz, yolunu şaşırmış kimselerin zararı size dokunmaz” (Maide, 105)
   157   158   159   160   161   162   163   164   165   166   167