Page 158 - Microsoft Word - orjinal
P. 158

158                         GÖNÜL SOHBETLERİ

                            kötülüklerden vazgeçirmeye çalışır ve Allah’a iman edersiniz” (Âli İmran
                            Suresi, 110), “Onlar, Allah’a ve ahiret gününe inanırlar. İyiliği emrederler
                            ve kötülükten vazgeçirmeye çalışırlar. Hayır işlerinde de birbirleri ile ya-
                            rış yaparlar. İşte onlar salihlerdendir” (Ali İmran Suresi, 114). “Mümin
                            erkekler de mümin kadınlar da birbirlerinin velileri (dostları ve yardımcı-
                            ları) dır. Bunlar insanlara iyiliği emrederler,  kötülükten men ederler”
                            (Tevbe Suresi, 71)  ayetleri ile bu hükmü vurgular. Bu ayetlerden açık
                            olarak anlaşılan, bu sorumluluğun bütün İslam Ümmeti için olduğudur.
                            Çünkü insanları hayra çağırmak, iyiliği emretmek, kötülüğe engel olmak
                            Müslümanlar için toplumsal bir görevdir. Bu görev yapılmazsa bütün
                            Müslümanlar günah işlemiş olurlar.
                                Müslümanların sorumluğunun vurgulanması ile ilgili olarak Pey-
                            gamber’imiz: “Nefsimi kudret elinde bulunduran Allah’a yemin ederim
                            ki, ya marufu (iyiyi) emreder ve münkerden (kötüden) yasaklarsınız, ya-
                            hut Allah size açık azap gönderir, sonra Allah’a yalvarırsınız, fakat o za-
                            man duanız  da kabul edilmez.” buyurmaktadır. Bir başka hadiste de ;
                            “Marufu (iyiyi) emrediniz,  münkeri(kötüyü)  yasaklayınız.  Sonra, dua
                            edersiniz de duanız kabul edilmez.”
                                Bir toplumun kurtuluşa ermesi, o toplumun  “oto kontrol” bilincine
                            ulaşmış olması ile  yakından ilgilidir.  Hayatın her  alanında; doğruların,
                            bilgi ve tecrübe birikiminin paylaşılmasında, yanlışlardan kaçınılmasında
                            bir toplumun bulunduğu nokta, o toplumun oto kontrol bilinci derecesinin
                            de göstergesi olacaktır. Emr-i bi’l-ma’ruf ve nehy-i ani’l-münker prensibi
                            insanı nemelâzımcılığa düşmekten kurtarır.  Fert  ve toplumun kendini
                            yenilemesine ve aksayan taraflarını giderilmesine sebep olur. Çağdaş bir
                            islam bilgini şöyle söylemektedir:”İyiliği emretmek, kötü olan şeylerden
                            de yasklamak Müslüman için sadece bir hak değil, aynı zamanda bir gö-
                            revdir. Din kardeşlerimizin maddî mutluluklarına olduğu kadar, manevi
                            kurtuluşlarına da kayıtsız kalamayız. Fazilet ve takvayı aramızda hakim
                            kılmak için hep beraber çalışmak zorundayız. Bu ahlaki dayanışma o ka-
                            dar önemlidir ki, Kur’an onu benzeri gelmemiş en mükemmel bir ümme-
                            tin ayırıcı özelliği olarak kabul etmiştir.”
   153   154   155   156   157   158   159   160   161   162   163