Page 153 - Microsoft Word - orjinal
P. 153

Dr. MUSTAFA BAŞ                      153





                                Hz. Peygamberin Gölgesinde


                                “B     eni vefatımdan sonra ziyaret edenler, hayatımda ziyaret et-

                                       miş gibidir.” “Kabrimi ziyaret edenlere şefaatim hak olur”
                                Zorlu bir yolculuk, 22000 km. yoldan sonra devam edilen üç  saat
                            ucak yolculuğu ve Medine. Medine Hz. Peygamber ile ismi değişmiş,
                            onun nurlandırdığı şehir olarak Medine-i Münevvere olarak bilinen kutsal
                            belde.  İslam’ın iki kutsal  mescitlerinden birini bagrında barındıran  İs-
                            lam’ın dünyaya  yayılmasına  şahitlik etmiş  şehir. Hacı adayları topluca
                            Resulüllah’ın huzurunda  olmanın ve onun mescidinde namaz kılmanın
                            heyecanı içinde. Namaz vakti oldu mu, seccadesini kapan Mescidin avlu-
                            sunda, yüzbinlerin  arasına katılarak namaz kılmakta, yukarıda
                            Resulullah’ın hadislerinde buyurduğu üzere onu hayatında ziyaret etmiş
                            gibi burkuk yürekle salavatlar getirerek ziyaret etmekte.
                                Medine, İslam’ın döneminin ve her metresinde altın halkanın ve o al-
                            tın halkayı oluşturan, eğiten Hz. Peygamberin izlerini taşıyan şehir. Onun
                            “Evimle minberim  arası cennet bahçelerinden bir  bahçedir. Minberim
                            havuzumun üzerindedir” buyurduğu cennet bahçelerinden birini içinde
                            barındıran Mescid-i Nebinin  şehri.  İnsanların orada namaz kılmak için
                            yarıştıklarını, bir adımlık yer kaparak dualar ettiklerini görürsün. Mescid-
                            i Nebi, yüzbinlerin orada namaz kıldıktan belli bir edep ve düzen içinde
                            yaşlı gözlerle, içindeki hasreti ve  sevgiyi göstermek için Resulullah’ın
                            kabrine yöneldiğini, sel halinde onu ziyarete gittiklerini görürsün. Onun
                            sevgisi satırlara döküldüğünde aşıklarına neler söyletmemiş ki; “Arayı
                            arayı bulsam izini –İzinin tozuna sürsem yüzümü- hak nasip eylese gör-
                            sem yüzünü, Ya muhammed canım arzular seni” “Aşkın ile aşıklar Yan-
                            sın Ya Resulellah – İçip aşkın şarabı kansın Ya Resülellah.” “Canım kur-
                            ban olsun senin yoluna- Adı gizel kendi güzel Muhammed” Allah’ın sev-
                            gisini kazanmanın yolu onu sevmekten geçmiyor mu? “Allah ve Resulu
                            kime kendi canından ve ailesinden daha sevimli olamadıkça gerçek ma-
                            nada iman etmiş olmaz.”
   148   149   150   151   152   153   154   155   156   157   158