Page 148 - Microsoft Word - orjinal
P. 148
148 GÖNÜL SOHBETLERİ
insanların acıklı sonlarınlarını anlatırken bu davranışın yanlışlığını vurgu-
lamaktadır. Şeytanın kibir ve gurur nedeniyle İlahi huzurdan kovulduğu
örneğini vermektedir. Lokman Suresi 18. ayette; “İnsanlardan (kendini
büyük görerek) yüzünü çevirme, yolda şımarık yürüme, Zira Allah kibir
taslayan, kendini beğenip öğünen hiç kimseyi sevmez.” buyurarak bu
davranışın yanlışlığı vurgulanmaktadır. Şuara Suresi 215. ayette de Allah,
Peygamberimize hitaben; “Ey Habibim ! Sana tabi olan mü’minlere mü-
tevazi ve merhametli ol.” emri ile kibir ve gurur yerine tevazuyu emret-
mektedir. Yukarıda anlamını verdiğmiz ayette Allah kişinin kibrinin ve
gururunun ona bir fayda sağlamayacağını, ne kadar sert basarsa bassın
yerden sert, ne kadar yüksek olursa olsun dağdan daha yüce olamayaca-
ğını vurgulamaktadır.
Kibir yerine insan tevazu ve alçak gönüllü olmayı seçmelidir. Alçak
gönüllü ve tevazu sahibi olmak ruhi olgunluğun bir görünümüdür. Bu
nedenle Kur’an-ı Kerim’de alçak gönüllülük, tevazu sahibi olmak övül-
müş, kibir, gurur, kendini beğenme ve böbürlenme de ye-rilmiştir. Pey-
gamberimiz de kibirli olmayı kötüleyerek, alçak gönüllü olmayı övmüş-
tür. Pratik hayatında da yaşayarak en güzel örnekleri göstermiştir. “Kal-
binde zerre kadar kibir bulunan Cennete giremez” buyurmuştur. Bir gün
ziyaretine gelen bir adamın Onun huzurunda olduğunu hissederek heye-
canlanması ve titremeye başlaması üzerine ona yaklaşmış ve “Heyecan-
lanma, ben bir hükümdar değilim. Kureyş kabilesinden kuru ekmek yiyen
bir kadının oğluyum, diyerek adamın sakinleşmesini sağlamıştır.
Kibir ile ilgili Anadolu Kapılarını Türk Ordularına açan Büyük Türk
Hükümdarı Sultan Alparslan’ın şu sözleri çok anlamlıdır; “Akıllı ve tec-
rübeli bir adamın bana iki nasihati vardı. Birisi, kimseyi hakir görmemek,
diğeri de kuvvetine güvenmemek. Hayatımın son günlerinde bu nasihatle-
ri ihmal ettiğimden dolayı hata ettim. Dün bir tepeden askerimin çokluğu
ve heybetini seyrederken yer sarsılıyor sanmıştım. Bana gurur geldi.
Dünya padişahıyım; bana kimse karşı gelemez demiştim. Şimdi Allah’tan
mağfiret diliyorum.”