Page 147 - Microsoft Word - orjinal
P. 147
Dr. MUSTAFA BAŞ 147
Kur’an’dan Güzel Ahlak İlkeleri (13)
Kibir ve Gurur
“Y eryüzünde böbürlenerek yürüme, çünkü sen ne yeri delebilir
ve ne de boyca dağlara ulaşabilirsin.” (Isra Suresi, 37)
İslam, insanlar arasında sosyal adalet ve eşıtlığı ilke edinen bir din-
dir. Koyduğu ilke ve emirlerle de bunu hayata geçirmiş ve uygulama ala-
nında da göstermiştir. İnsanların sosyal durumu ne olursa olsun; zengin,
fakir, kültürlü veya cahil bütün müslümanları kardeş yaparak birbirlerine
de kardeşçe davranmalarını emretmiştir. Üstünlüğün Allah’a olan yakın-
lıkta olduğuna vurgu yaparak, kibir ve gururu küfür işareti olarak açıkla-
mıştır. Arabın bir yabancıya, bir yabancının da Araba karşı üstünlüğünün
olmadığını vurgulayarak, başa getirilen kişi Habeşli bir köle olsa bile ona
uyulmasını emretmiştir. Bizzat Hz. Peygamber kibir ve gurur kalıntılarını
yıkmak için en uç uygulamaları hayata geçirmiş, aslen serbest bırakılmış
bir kölenin oglu olan Hz. Üsame’yi İslam Ordularının başına getirmiştir.
İslam’ın oluşturmaya çalıştığı kardeşliği zedeleyen en çirkin davranış
bozukluklarından birisi kibir, böbürlenme ve kendini beğenip gururlan-
maktır. Kibir ve gurur bir çeşit ruhsal hastalık, kendini aşamamış olmanın
ve bastırılamamış aşağılanma duygusunun dışa vurumudur. Insanları bu
davranışa yönlendiren en önemli etkenler de mal, servet, güç, makam ve
mevkiidir. İyice düşünüldüğünde bütün bunlar gelip geçici olan şeylerdir.
Kalıcı olan tek şey ise her şeyin sahibi olan Yüce Allah’tır. Kibir ve gurur
sebebi olan bu etkenler zaman içerisinde, ya kendi hatamızla veya ilahi
iradenin sonucu olarak elden çıkabilmektedir. Nimetin elden çıkmasıyla,
onun sağladığı güç de kendiliğinden gitmektedir. Ancak kişiliği ve kimli-
ği oturmuş kibir ve gururdan uzak kişilerın onurlarından aldıkları güç
sabit kalmakta ve hiçbir zaman değer kaybetmemektedir.
Kibir ve gurur kişinin toplum tarafından sevilmemesine sebep olan
en önemli etkendir. Kur’an bizlere kibir ve gurur sahibi olarak hayatını
devam ettirmiş, hatta Allah’a bile meydan okuma cüretinde bulunmuş