Page 144 - Microsoft Word - orjinal
P. 144

144                         GÖNÜL SOHBETLERİ

                                Hz. Peygamber (sas) mal güvenliği ve ticaret ilkeleri ilgili olarak bir-
                            çok uyarılarda bulunmuş, zaman zaman yaptığı çarşı gezilerinde insanla-
                            rın aldanmaması için malın iyisinin üste çıkarılıp, kötü olanın altta giz-
                            lenmesini yasaklamıştır. Ticaret ile ilgili olarak bir genel ilke bağlamında
                            da “(Alışverişinde) Bizi aldatan bizden değildir.” Buyurmuştur. Bu hadisi
                            ile dürüst bir toplumun ticaretinin da dürüst olması gerektiğine işaret et-
                            miş, haksız kazancı yasaklamıştır. Ölçü ve tartıya uymayarak, eksik ola-
                            rak ölçüp kestiğimiz  şeylerde belki biraz kazandığımızı zannetsek de,
                            gerçek manada haksız elde ettiğimiz mal zaman içinde dünya hayatında
                            da bir  şekilde elden çıkmaktadır. Yaşadığımız çevremizde haksız mal
                            elde edenlerin zaman içinde düştükleri durumları görmüyor  muyuz?
                            Haksız elde edilen mal temiz olan malımız içine girmiş yok edici kanser
                            virüsü gibidir. Bu dünya hayatının geçici olduğunu düşünen ve hatırlayan
                            kimse böyle bir virüsü kendi malının içine koymayacaktır. Cahit Sıtkı
                            TARANCI’nın dediği gibi “Bir namazlık saltanatın olacak, Taht misali o
                            musalla taşında.” Tamamı bir namazlık bir saltanat olan ve sonrasında üç
                            parça bezden başka bir  şey  götürülmeyen dünya malı için ne insanları
                            kandırmaya, ne de Allah’a karşı gelmeye değmez. Allah, yukarıda anla-
                            mını verdiğimiz bir başka genel ahlak ilkesi olan ayette bizleri bu noktada
                            uyarmaktadır. Ayete uygun davranışın da, bizim için daha hayırlı ve doğ-
                            ru olacağına dikkatimizi çekmektedir.
                                İslam, koyduğu ilkelerle ahlaklı ve erdemli bir toplum oluşturmayı
                            amaçlamakta, aksi davranışların hem Allah katında hem de toplum açı-
                            sından yanlış olacağını vurgulamaktadır. “İnsanlardan, kendileri bir şeyi
                            ölçerek aldıkları zaman tam alan; ama onlara bir şeyi ölçüp tartarak ver-
                            diklerinde eksik tutan kimselerin,  vay haline! Bunlar, büyük bir  günde
                            tekrar dirileceklerini sanmıyorlar mı? O gün insanlar Alemlerin Rabbinin
                            huzurunda dururlar.” (Mutaffifin 1-6)
   139   140   141   142   143   144   145   146   147   148   149