Page 154 - Microsoft Word - orjinal
P. 154

154                         GÖNÜL SOHBETLERİ

                                Medine, gerçek anlamda bir hatıralar  şehri. Bir tarafta tarihin en
                            önemli olayına tanıklık etmiş, kutlu insanların her çeşit anısını taşırken,
                            diğer taraftan milli tarihimizin hatıralarını da bize hatırlatmaktadır. Bakı
                            Kabristanlığı, büyük sahabelerin ve annelerimizin yattığı mezarlık. İçeri
                            girdiğiniz de sizi ayrı bir duygu kaplar, ağlayacak gibi olursunuz. Keşke
                            atalarımızın verdiği deşer üzere bırakılsaydı da hangi büyük insan nerede
                            yatıyor bilseydik diyorsunuz. Uhut şehitliği Hz. Hamza başta olmak üzere
                            70 uhut şehidinini çoğunluğunu bağrında barındıran yer. Sanki okçuları
                            görüyorsunuz; “yerinizi bırakmayın! Düşman arakadan saldıracak diyesi-
                            niz geliyor.” Fatihalar okuyorsunuz onların ruhlarına ve biz de inşallah
                            size kavuşuruz temennilerinde bulunuyorsunuz. Hendek harbinin yapıldı-
                            ğı mekan Yedi Mescitler; Sahabeyi  görüyorsunuz heraretle hendek ka-
                            zarken. Hicretin ilk durağı Kuba Mescidi, iki kıbleli Kıbleteyn Mescidi
                            sizleri tarihe götürüyor. Osmanlı Garını görüyorsunuz uzaktan, yanında
                            Anberiye Mescidi. Biz bu topraklarda  yıllarca kaldık der gibi bakıyorlar.
                            Hemen şanlı Medine Mudafaası ve Fahretttın Pasa’yı hatırlıyorsunuz. Bın
                            bır sıkıntı içinde yapılan savunma. Uzaktan askerlerimizin koşuşturmaları
                            ve sesleri kulaklarınıza varıyor. Sanki Mukaddes Emanetler talan edilme-
                            sin diye o en sıkıntılı zamanda İstanbul’a ulaştırma telaşı içindeler. Fah-
                            rettin Paşanın “Ben Resülüllah’ı bu çapulculara bırakıp gıtmem” diyen
                            direniş azmini perçinleyen sözleri duyuyorsunuz.
                                Çuhalar görüyorsunuz tren raylarının üzerinde. İki Cihan serveri ra-
                            hatsız olmasın diye Atalarımız yıllarca bu uygulamayı yaparlarmış. Me-
                            dine’ye yaklaşıldığında Sürre Alaylarındaki develerin ayaklarına, tren
                            geldikten sonra da tren raylarına Resulüllah gürültüden rahatsız olmasın
                            diye cuhalar bağlarlarmış. Bütün bu duyguları size yaşatan bu kutsal bel-
                            de, sizi her yanıyla sarıyor, farklı manevi alemlere götürüyor.
   149   150   151   152   153   154   155   156   157   158   159