Page 52 - hz_musa
P. 52

Hz. MUSA  51



           İsrailoğullarına uygulanan baskı ve şiddet sonrasında Hz. Mu-
           sa’nın annesi oğlunu daha fazla saklayamayacağını düşünür.
           Yaşanan olaylar değerlendirildiğinde, Firavun tarafından uy-
           gulanan baskı ve şiddetin tahammül sınırlarını aştığı ve an-
           nenin çocuğun selameti için bir çözüm arayışına girdiği an-
           laşılmaktadır. Bu arada analık duyguları devreye girmiş, bak-
           maya kıyamadığı, sevmeye doyamadığı, kucağına almaya bile
           korktuğu  oğlunun  kurtuluşu  için  en  ağır  şartları  bile  dene-
           meyi düşünmüş, değerlendirmeye başlamıştır. Fakat düşün-
           düğü bütün seçenekler yaşamasını arzuladığı oğlu için fazla
           bir umut ışığı vermemiştir.  İşte tam o sırada Cenab-ı Allah’ın
           rehberliği devreye girmiş ve şu tavsiye/ilahi emir ona ilham
           edilmiştir : “…Şayet hayatından endişe edersen onu (bir san-
                    139
           dık içerisinde) nehre bırak; onun için endişelenme, üzülme. Biz
           onu sana tekrar getireceğiz ve ileride onu peygamberlikle gö-

                           140
           revlendireceğiz…”
           Ayeti kerimede de belirtildiği üzere Cenab-ı Allah, bu çocuğun
           gelecekte  peygamber  olacağını,  onun  eliyle  İsrailoğullarını
           azgın  Firavun’un  zulmünden  kurtaracağını  annesine  bildir-
           miş, onu bir süre emzirmesini, çocuğunun hayatından endişe
           duyduğu anda onu bir sandığa koyup Nil Nehri’ne bırakması
                        141
           ilham etmiştir.
           Hz. Musa’nın annesine gelen vahiy/ilham konusu İslam âlim-
           leri arasında çok çeşitli tartışma ve görüş ayrılıklarına sebep
           olmuştur. Enbiya suresinde yer alan “Ey Peygamber! Senden
           önce  kendilerine  vahyedip  peygamber  olarak  gönderdiğimiz
           kimseler de insanlardan idi.”   mealindeki ayeti kerimede  “ri-
                                     142
           calen” kelimesi bazı meallerde “insan” olarak bir cinsi ifade,
           bazılarında “erkek” şeklinde cinsiyeti ifade edecek şekilde ter-
           cüme edilmiştir. Peygamberlerin sadece erkeklerden olacağı-
           139   İbn Kesîr, Kasas, s. 260.
           140   Kasas, 28/7.
           141   Sabunî, 11. Fasikül, s. 28.
           142   Enbiya, 21/7.
   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57