Page 435 - hz_musa
P. 435
434 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
tuzağına düşürerek yahut başka bir şekilde bizi daha önce öldü-
rürdün. Senin lütf-u kereminle çeşitli belalardan kurtulduk. Ke-
reminle bu insanları dirilteceğini umuyorum. Ey Allah’ım şimdi
ben İsrailoğulları’na ne diyeceğim? Aksi halde benim peşimden
kimse gelmez. Onların en hayırlılarını af ve özür dilemek için
sözleştiğimiz yere getirdiğimde sen onları öldürdün. Keşke bun-
dan önce onları da beni de helak etseydin!” 1650
Bu konu detaya girilmeksizin Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyu-
rulmaktadır:
“Musa, Bizim tayin ettiğimiz yer ve zamanda af dilemek için
halkından yetmiş kişi seçti. ‘Onlar, orada Allah’ı açıkça görmek
istediler. Bunun üzerine) şiddetli bir sarsıntı (yıldırım) yakala-
yınca Musa şöyle dua etti: ‘Rabbim! Dileseydin daha önce on-
ları (buzağıya taptıklarında) beni de (Seni görmek istediğim
zaman) helak ederdin. İçimizden bazı beyinsizlerin yaptıkları
yüzünden bizi şimdi mi helak edeceksin? (İnanıyoruz ki) bütün
bunlar Senin imtihanından başka bir şey değildir. Sen bu imti-
hanla dilediğini doğru yoldan uzaklaştırır, dilediğini de hidaye-
te erdirirsin. Ey Rabbimiz! Bizi koruyup gözeten Sensin. O halde
bizi bağışla, bize merhamet et, acı. Çünkü Sen çok bağışlayı-
cısın. Rabbimiz! Bize dünyada da ahirette de iyi ve güzel şey-
ler ihsan eyle! Biz (buzağıya tapma günahından) samimiyetle
tövbe edip Sana yöneldik.” 1651 şeklinde dua ederek kavminden
hiç kimsenin helak olmadığını dolaylı bir şekilde belirtmiş,
Cenab-ı Allah’tan kendisi ve yanındakilerin bağışlanmalarını
talep etmiştir. Bunun üzerine Cenab-ı Allah rahmetinin ina-
nan inanmayan herkesi ve her şeyi kuşattığını, fakat rahmetin
herkese eşit verilmediğini 1652 belirterek şöyle buyurmuştur:
“Allah da şöyle buyurdu: ‘Ben dilediğimi azabıma çarptırma gü-
cüne sahibim. Rahmet ve şefkatim ise her şeyi kuşatmıştır. Fa-
1650 Taberi, s. 1/428; Vanî, s. 398; Sabunî, 4. Fasikül, s. 46, Köksal, Peygamber-
ler Tarihi, s. 2/77.
1651 Araf, 7/155-156
1652 Yazır, s. 4/2295-2296.