Page 433 - hz_musa

432 Prof. Dr. Mustafa ERDEM

Bunlar, Hz. Musa ile birlikte Tur Dağı’na giderek işledikleri
günahtan af dilemek için her kabilenin önde gelen isimleri ve
buzağıya tapmayanlar arasından seçilmiş olmalarına rağmen,
hala iman konusunda bir türlü olgunlaşamamış, genetikle-
rinde olan o şüpheci ve isyankâr tavırları devreye girerek Hz.
Musa’nın emirlerine karşı çıkmış, tepki göstermişlerdir. 1640
“Biz Allah’ı açıktan açığa görmedikçe bu sözü sana söyleyenin
O ‘Allah) olduğuna kesinlikle inanmayız.” 1641 demiştir. “…Onla-
rın bir kısmı Allah’ın kelamını dinliyorlar ve onu doğru olarak
anladıkları halde bile bile tahrif ediyor, içindeki gerçekleri giz-
liyorlar.” 1642 şeklinde onların bu tutum ve davranışları kınan-

mıştır.

Yetmişleri Yıldırım Çarpıyor

İsrailoğulları arasından seçilen bu kişiler, işledikleri günah-
lara tövbe edip Cenab-ı Allah’tan af dileyecekleri yerde, biz
senin risaletini ve getirdiğin Tevrat’ı, Allah’ı apaçık görüp Tev-
rat’ı sana indirdiğini haber vermedikçe tasdik etmeyiz, 1643 “Ey
Musa! Biz Allah’ı kendi gözlerimizle açıkça görmedikçe sana
asla inanmayız” demişler. Bazı kaynaklarda tövbe edenler, Hz.
Musa’nın kiminle ve ne konuştuğunu merak edip onun konuş-
tuğu varlığın Cenab-ı Allah olduğunu öğrendikleri vakit, O’nu
çıplak gözle görmeden bu söylenilenlere inanmayacaklarını
söylerken Maturidi’nin değerlendirmeleri; onların, Hz. Mu-
sa’nın peygamberliğini ve Tevrat’ı tartışma konusu yaptıkla-
rını göstermektedir.
Hz. Musa, tövbe edenlerin yanında bulunduğu, bizzat onların
bağışlanması talebiyle Cenab-ı Allah’a yalvarıp dua ettiği ve
O’nunla konuştuğu bir sırada bu kişilerin ona inanmayarak
1640 İbn Kesîr, Kasas, s. 331; Yazır, s. 4/2293.
1641 Bakara, 2/55. Köksal, Peygambereler Tarihi, s. 2/76-77.
1642 Bakara, 2/75.
1643 Maturidi, s. 1/161. Ayrıca bk. Mutavi’, s. 115-116