Page 437 - hz_musa
P. 437
436 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
dönemlerde bile o aralarında bulunmasına rağmen, İsrailo-
ğulları bu inanç zafiyetinin etkilerinden kurtulamamış ve bu
durum onlarda bir kimlik ve karakter haline gelmiştir. Bunun
bir sonucu olarak onlar, Mısır’dan çıktıkları vakit, yol güzer-
gâhında gördükleri sığır putuna tapınılan bir inanç sistemine
duydukları özentiden dolayı Hz. Musa’dan kendileri için put
yapmasını istemiştir. Onlar, kutsal topraklara gitmeleri em-
redildiği halde, orada yaşayan topluluktan korktukları için
bu ilahi emri çiğnemiştir. Onlar, Hz. Musa Tur Dağı’na çıktığı
zaman Samiri’nin yaptığı buzağı heykeline tapmış, işledikleri
günahtan ötürü tövbe ederlerken Allah’ı gözleriyle görmeden
inanmayacaklarını belirtmiştir. Bütün bunlara karşılık kendi-
lerine ağır cezalar verilmemiştir.
İyi niyetle bakıldığında İsrailoğulları’nın, Tevrat kendilerine
verilmeden önce, ondaki emir ve yasaklar konusunda bilgi sa-
hibi olmadıkları için bu tür günahları işlemiş olmaları da ihti-
mal dâhilindedir. 1658 Fakat İsrailoğulları hakkındaki bu hüsnü
zanın Kur’an-ı Kerimde olmadığı görülmektedir. “Ey Musa! Bu-
zağı heykelini tanrı edinen bu kimseler, daha bu dünya hayatın-
da iken Rablerinin hışmına uğrayacaklar, zillet içinde bir hayat
süreceklerdir. İşte biz, putları tanrı edinerek Bize iftira edenleri
böyle cezalandırırız.” 1659 ayeti kerimesinde işaret buyrulduğu
üzere dünyevi cezalara çarptırılmıştır. Ancak bir sonraki ayeti
kerimede; “Ancak, kötü işler yapanlar daha sonra tövbe edip
yürekten iman ederlerse, unutma ki, böyle bir tövbe ve imandan
sonra artık Rabbin çok bağışlayıcı ve merhametlidir.” 1660 ifade-
siyle, işledikleri günahtan pişman olup tövbe etmeleri halinde
onlara, Cenab-ı Allah’ın tövbekarları bağışlayacağı ümidi ve-
rilmiştir. Sonunda “…Yine de onları affettik…” 1661 buyrularak
onların bağışlandığı vurgulanmıştır.
1658 Meral, s. 137-138.
1659 Araf, 7/152.
1660 Araf, 7/153.
1661 Bk. Nisa, 4/153. Krş. Bakara, 2/51-52.