Page 318 - hz_musa
P. 318

Hz. MUSA  317



           İbn Kesîr, Firavun’un ölmeden önce kendisini tanrı ilan etme-
           sinden ve İsrail oğullarına zulmetmesinden ötürü çok ağır bir
           cezaya çarptırıldığını belirterek, dünyadaki asilere örnek ol-
           mak üzere Allah Teâlâ’nın ondan intikam aldığını ve onu ibret
           numunesi kıldığını şu ayeti kerimelerle açıklamıştır: 1183  “Bu-
           nun üzerine Allah, onu dünya ve ahiret azabıyla yakaladı.” 1184
           “Hem  burada  hem  de  kıyamet  gününde  lanete  uğratıldılar.
           Kendilerine düşen bu pay ne kötü bir paydır.” 1185  “Ve Biz onla-
           rı, (inkâr ve zulümleri sebebiyle) dünyada insanları cehenneme
           çağıran önderler, tellallar yaptık. Kıyamet gününde böylelerine
           asla yardım edilmeyecektir.” 1186  O, bu ayeti kerimeleri naklet-

           tikten sonra Firavun’un niçin ibret olarak bırakıldığıyla ilgili
           şu  değerlendirmeyi  yapmaktadır:  “Senden  sonrakilere  ayet
           (ibret) olman için…)’ buyurur ki, İsrailoğulları’na senin ölümün
           ve helakine, her canlının işinin Allah Teâla’nın elinde olduğuna,
           öfkesi karşısında hiçbir şeyin kalmayacağına, her şeye gücü ye-
           ter olduğuna delil olması için…” 1187

           Firavun  eylem  ve  söylemeleriyle  sadece  kendi  kötü  sonunu
           hazırlamamış, aynı zamanda yönettiği ve kendisine inanan in-
           sanları da bu acıklı sona ortak etmiştir. Bu husus Kur’an-ı Ke-
           rim’de şöyle ifade buyrulmaktadır: “O Firavun kıyamet günü
           kavminin önüne düşecek ve dünyada kendisine uyanları cehen-
           neme sürükleyecektir…” 1188

           Firavun,  yakın  çevresindeki  yöneticileri  ve  toplumuna  kar-
           şı kendini tanrı olarak ilan etmiştir. Bu durumun tanrıların
           ölümsüzlüğü sebebiyle Firavun’un ölmeyeceğine dair bir ge-
           nel kanının oluşmasına da zemin oluşturmuş olması ihtimal
           dâhilindedir.  Ayeti  kerimede  açıklanan  ibret  olma  konusu,
           1183   İbn Kesîr, Tefsir, s. 15/8284.
           1184   Naziat, 79/25.
           1185   Hud, 11/99.
           1186   Kasas, 28/41.
           1187   İbn Kesîr, Tefsir, s. 8/3877.
           1188   Hud, 11/98.
   313   314   315   316   317   318   319   320   321   322   323