Page 255 - hz_musa
P. 255

254  Prof. Dr. Mustafa ERDEM



           abartılı şu bilgileri aktarmaktadırlar: Firavun’un emri üzerine
           Haman  işçileri  toplar.  Yapımı  gerçekleştirmek  için  yardım-
           cılar ve işçiler hariç elli bin usta bulunur. Haman tuğlaların
           pişirilmesini, kireç taşlarının yakılmasını, tahtaların yontulup
           hazırlanmasını, çivilerin çakılmasını emreder. Böylece o, çev-
           resindekilerden oldukça sağlam bir bina yaptırır. Derken bir
           akşamüzeri güneş batarken Cenab-ı Allah Cebrail’i gönderir.
           Cebrail ona kanadıyla vurduğunda üç parçaya ayrılır. Bir par-
           çası Firavun’un ordusunun üzerine düşer. Böylece bir milyon
           insan ölür. Bir parçası denize düşer. Bir parçası da batı tarafı-
                                                                 943
           na düşer. Böylece ustalar, işçiler bütün çalışanlar yok edilir.
           Tanrılık  otoritesini  başkalarıyla  paylaşmak  istemeyen  Fira-
           vun, Allah hakkında duyduklarından oldukça rahatsız olmuş
           ve kendisi dışında herkese meydan okumuştur. Ayeti kerime-
           nin içeriği konusunda âlimlerin tartışmalarından somut bir
           sonuç çıkarmak mümkün değildir. Hatta bundan dolayı Fira-
           vun’un Allah’ı aramak için Haman’a bir kule yaptırmadığını,
           sadece aklından böyle bir düşünce geçirdiğini veya alay olsun
                                                              944
           diye bu ifadeyi kullandığını iddia edenler bile olmuştur.  Bü-
           tün bunların yanında Mısır’da Firavunlar dönemine ait  pek
           çok eser tamamen veya kısmen varlığını korurken, Haman’ın
           yapılışında usta-işçi binlerce kişiyi çalıştırarak yaptığı kuleye
           dair herhangi bir kalıntı veya öyküden söz edilmemesi de ayrı
           bir husus olarak akla gelmektedir. Muhtemeldir ki, yukarıda
           alıntı yaptığımız Cebrail’in kanadı marifetiyle kulenin dağıtıl-
           dığı yönündeki rivayet bu boşluğu gidermek için geliştirilmiş
           ve kaynaklarda yer almıştır.
           Mevdudî bu konuyla ilgili çok açık ve net bir şekilde: “Fira-
           vun’un bu aptalca şeyi yapmadığı aşikardır. O yalnızca halkı

                                           945
           aldatmak kastıyla böyle söylemişti.”  ifadelerini kullanmıştır.


           943   Razî, Tefsir, s. 17/521; Mutavi’, s. 53-54; eş-Şihava, s. 102.
           944   Razî, Tefsir, s. 17/522.
           945   Mevdudî, s. 4/185. Ayrıca Bk. A. Neccar, s. 257.
   250   251   252   253   254   255   256   257   258   259   260