Page 252 - hz_musa
P. 252

Hz. MUSA  251



           iman eden kişinin Firavun ailesinden olduğunu kabul etmekle
           birlikte bu konuda farklı bir görüşe de yer vermektedir. O, mü-
           min kişinin İsrailoğullarından olması halinde Firavun’un onu
           cezalandırmakta  tereddüt  etmeyeceğini  belirttikten  sonra,
           Kasas suresi 28/20. ayeti kerimesinden de yararlanarak İbn
           Abbas’tan şöyle bir rivayet nakletmektedir: “Bu adam, Fira-
           vun’un karısı ve ‘Ey Musa, ileri gelenler seni öldürmek için ara-
           larında görüşüyorlar.’ diyenden başka Firavun hanedanından
           hiç kimse Hz. Musa’ya iman etmemiştir.” Bu kişi imanını kavmi
           olan Kıptilerden saklamış, Firavun, “Bırakın beni de Musa’yı

           öldüreyim.” deyinceye kadar açığa vurmamış, ancak o zaman
           kendini ifşa etmiştir.



           Firavun Haman’a Kule Yapmasını Emrediyor

           Tarihi kaynaklarda, Firavun benzeri bir sıfat mı yoksa gerçek
           bir  şahsiyet  mi  olduğu  tartışılan  Haman,  Firavun’un  veziri
           veya saraydaki önemli şahsiyetlerinden biri olup Kur’an-ı Ke-
                                           933
           rim’de adı altı yerde geçmektedir.  Farklı yerlerde ve farklı
               lerin en kötüsü ne idi? Şu cevabı verdi: Resûlullah (s.a.v.) Kabe’de namaz
               kılarken Ukbe b. Ebu Muayt geldi, hırkasını boynuna dolayıp şiddetle sıktı.
               Hemen Hz. Ebu Bekir geldi, Ukbe’nin omuzundan tutup geri çekti ve onu
               Resûlullah’tan uzaklaştırdı. Sonra da şöyle dedi: “Rabb’im Allah’tır dediği
               için onu öldürecek misiniz? Oysa o size Rabb’inizden ayetler getirmiştir.”
               (Buhari, “Tefsir”, 41; İbn Kesîr, Tefsir, s. 13/6991.)
           933  Bk. Kasas, 28/6, 8, 38; Ankebut, 29/39; Gafir, 40/24, 36. Ayrıca bk. Şaban
               Kuzgun,  “Haman”,  TDV  İslam  Ansiklopedisi,  İstanbul,  1997,  s.  15/  436.
               Mevdudî, Haman konusunda şöyle bir değerlendirme yapmaktadır: Batılı
               müsteşrikler bu konu hakkında oldukça kritik bir tutum takınmışlardır.
               Onlara göre Haman, Hz. Musa’dan yüz sene sonra M.Ö. 486-465 arasında
               hüküm sürmüş olan Pers kralı Xerxes’in nedimiydi. Fakat Kur’an onu Mı-
               sır’da bir Firavun’un bir bakanı olarak göstermektedir. Müsteşriklerin fik-
               ri katıksız ön yargıdan başka bir şey değildir. Bir kere müsteşriklerin elin-
               de Xerxes’in Haman’dan önce Haman isimli bir başka şahsın yaşamadığını
               ispatlayacak tarihi bir delil var mıdır? Varsa nedir? Eğer bir müsteşrik sa-
               hih belgeleri araştırarak Firavun’un bakan, başkan ve nedimlerine ait olan
               ve içinde Haman adı geçmeyen tam bir listeyi ortaya çıkarırsa hiç bekle-
               meden bunu umuma duyurup mikrofilmini neşretmelidir. Çünkü Kur’an’ı
               reddetmek için bundan daha iyi, daha etkili bir araç olamaz.” (Mevdudî, s.
               4/159.)   Firuzabadi, Haman konusunda şu bilgileri vermektedir: Haman
               ismi Arapça değildir. O da aslen Horasan taraflarından gelmiş olup Fira-
   247   248   249   250   251   252   253   254   255   256   257