Page 185 - hz_musa
P. 185

184  Prof. Dr. Mustafa ERDEM



           fikirleri savunan bilim insanları üzerinde de farklı şekillerde
           etkisini gösterdiği anlaşılmaktadır.
           Hz.  Musa’nın  Kıpti’yi  öldürmeden  önce  kaç  yıl  Firavun’un
           sarayında yaşadığı veya onun ikinci kere peygamber olarak
           Firavun’un yanına geldiği zaman kaç yaşında olduğu konula-
           rında tefsir kaynaklarında çeşitli rakamlar verilmiştir. Sabunî,
           Zemahşerî’nin de naklettiklerini tekrar ederek, bu ayeti keri-
           menin tefsirini yaparken firavunlar arasındaki farklılığa işaret
           etmemiştir. O, “Biz seni küçüklükten itibaren terbiye etmedik
           mi, sana sayısız iyilik yapmadık mı, seni koruyup gözetmedik

           mi?” ifadelerini kullanarak Hz. Musa’yı bir tek firavun zama-
                                         695
           nında  yaşamış  gibi  göstermiştir.   Ebus’suud,  Hz.  Musa’nın
           peygamberlik  öncesi  yaşıyla  alakalı  şöyle  bir  süreçten  söz
           etmektedir: Denildiğine göre Hz. Musa, Kıpti’yi öldürmeden
           önce Firavun’un sarayında (On iki yıl kaldığını söyleyenler de
           vardır.) otuz yıl yaşamıştır. Sonra Medyen’e gitmiş ve orada on
           yıl kalmıştır. Sonra oradan Mısır’a dönmüş ve otuz sene Fira-
           vun’un kavmini peygamber olarak dinine davet etmiştir. Onun
                                                               696
           denizde boğulmasından sonra da elli yıl daha yaşamıştır.
           Bir anlamda Hz. Musa, geçmişte yaşadığı şartlarla şimdi yaptı-
           ğı işler arasında çok farklar olduğunu, köprünün altından çok
           suların aktığını, hayatında yeni bir sayfanın açıldığını, yeni bir
           dönemin  başladığını,  o  zaman  şartlarında  Firavun’a  itaatle
           yükümlü olduğunu, şimdi işe peygamberlik görevinin gereği
           onun kendisine itaat etmesi gerektiğini anlatmıştır.

           Konuyu şahıslar üzerinden alarak hak ile batılın mücadelesi
           şeklinde değerlendirmek gerekirse burada firavunların kimli-
           ğinden öte, onların temsil ettiği zihniyet ön plana çıkmaktadır.
           Dolayısıyla Hz. Musa’nın Nil Nehri’nin sularına bırakılmasını
           gerektiren zihniyet, onun getirdiği ilahi emirleri reddetmesi-
           ne sebep olan zihniyetle aynıdır.
           695   Zemahşerî, s. 4/924; Sabunî, 10. Fasikül, s. 57.
           696   Ebussuud, s. 6/368.
   180   181   182   183   184   185   186   187   188   189   190