Page 162 - hz_musa
P. 162

Hz. MUSA  161



           Hz.  Musa  Peygamberliğe  giden  yolda,  sarayda  krallarla  bir-
           likte kral gibi bir hayat sürerken, birdenbire çobanlarla bera-
           ber çobanlık yapmaya, yağmur, çamur, sıcak soğuk demeden
           dağlarda hayvanlarla birlikte yaşamaya başlamıştır. O bu yeni
           hayatında sapıtma, azma, şımarma gibi insanlık dışı alanlara
           yönelebilecek nefsinin isteklerini sınırlamış ve terbiye etmiş,
           katılaşan kalbini sevme, acıma, merhamet, şefkat gibi insani
           duygularla  doldurmuştur.  Sonuç  olarak  o,  insandan  korkup
           kaçarken, Rabb’ine sığınmayı, O’na inanmayı, O’na güvenmeyi
           ve O’ndan korkmayı öğrenmiş, diğerleri gibi kullara değil Rab-
           b’ine kulluk etmenin gereklerine inanmıştır.
           Peygamberlerin  çok  azı  hariç  tamamı  zalim  bir  hükümdarı,
           günaha bulaşarak yoldan çıkmış azgın toplumları ıslah etmek
           için görevlendirilmiştir. Kaynaklar bu türden kimselerin ken-
           di zamanları için oldukça büyük tehdit oluşturdukları ve pey-
           gamberlerin işlerini oldukça zorlaştırdıkları hususunda hem-
           fikirdir. Hz. Musa da diğer peygamberler gibi korunmuş, yetiş-
           tirilmiş, terbiye edilmiş, vahiy ve mucizelerle desteklenerek
           zalim bir kralı ve azgın bir toplumu ıslah amacıyla peygamber
           olarak görevlendirilmiştir. Hz. İbrahim’in mücadele ettiği kral
           Nemrud için söylenen azgın, zalim, diktatör, zamanındaki yer-
           yüzü hükümdarlarının en güçlüsü, en dehşetlisi, en acımasızı,
           en zengini, dünyada kendini Tanrı olarak ananların en aşırısı,
           en çok köle edinen ve insan öldüreni gibi sıfatlar, benzer şekil-
           de Firavun için de söylenmiştir.
           Hz. Musa’nın Hz. İbrahim’den farkı, zalim bir kral eline esir
           düşmüş  zulme  uğrayan  kavmini  kurtarma  sorumluluğu  al-
           tında  olmasıdır.  İsrailoğulları,  her  ne  kadar  Hz.  İbrahim  ve
           peygamber torunlarının kavmi olsa ve onların emanet ettiği
           dini hükümlerle yükümlü bulunsa da Hz. Musa’nın peygam-
           ber olarak görevlendirildiği dönemde, geleneksel inançlarını
           yaşadıklarıyla ilgili bir bilgi aktarılmamaktadır. Mısır’da gör-
           dükleri  baskının  ve  yaşadıkları  zulüm  ortamının  dayatması
           veya Hz. Musa ve sonrasında yaşanan olaylardan anlaşıldığı
   157   158   159   160   161   162   163   164   165   166   167