Page 159 - hz_musa
P. 159
158 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
görevlendir. Çünkü ben onların beni yalanlamalarından endişe
ediyorum.’ Allah şöyle buyurdu: ‘Senin elini kardeşinle güçlendi-
receğiz; her ikinizi de mucizelerimizle öyle güçlendireceğiz ki,
onlar size asla dokunamayacaklar. Bilin ki, siz ve size uyanlar
596
mutlaka galip geleceksiniz.” buyurarak onların endişe etme-
meleri ve korku duymamaları için güvence vermiştir.
Hz. Musa’nın dilindeki tutukluluk hali ile ilgili olarak Maturi-
di: “Bazıları ‘Neredeyse söylediğini anlatmaktan aciz.’ cümlesi-
ni şöyle açıkladı: ‘Hz. Musa’nın dilinde bir tutukluluk ve acele
konuşma alışkanlığı olduğundan getirdiği deliller ve söylediği
sözler neredeyse anlaşılmıyordu. Firavun burada, Hz. Musa’nın
konuşmaktan aciz olduğunu söylemektedir.’ Bazıları da şöyle
dedi: ‘Aslında Firavun bunu kastetmemektedir. Çünkü Hz. Musa;
‘Dilimden düğümü çöz ki sözümü iyi anlasınlar.’ diye Rabbine
597
dua ettiğinde Allah onun duasını kabul etmiş; ‘Ey Musa! Dileğin
kabul edildi.’ buyurmuş ve onun dilindeki düğümü ve hızlı ko-
598
599
nuşma problemini çözmüştü.”
Mevdudî de bu konuda şu tamamlayıcı bilgileri vermektedir:
Her şeyin ötesinde, Allah’ın Resulünün dilinde bir kekemelik,
sürçme ve pepelik yaratmasının hiçbir nedeni yoktur. İşte bu
nedenle peygamberler görünüş, kişilik ve yetenek olarak in-
sanların en üstünleri olurlar. Çünkü onlar, kekemelik, pepelik
gibi aksaklıklar nedeniyle insanların alayına hedef olmamak
için hem görünüş hem de davranış bakımından etkili olmak
600
zorundadırlar.”
Suyuti bir olgu olarak Hz. Musa’nın kekemeliğini kabul etmek-
te, bunun Tur Dağı’nda yaptığı duaya kadar devam ettiğini ve
601
sonradan kalktığını söylemektedir.
596 Kasas, 28/33-35.
597 Taha, 20/27-28.
598 Taha, 20/36.
599 Maturidi, s. 13/279.
600 Mevdudî, s.3/244.
601 Celalettin Abdurrahman b. Ebu Bekir, Suyuti, Camiu’s-Sagîr, Riyad, 1988,