Page 157 - hz_musa
P. 157
156 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
Abdulvehhab en-Neccar, Hz. Musa’nın dilindeki tutukluluğun
gerekçesi olarak anlatılan rivayetleri sağlıklı bulmayarak bu
konuda iki ihtimalden söz etmektedir. Bunlardan birincisine
göre Hz. Musa’nın çocukluk çağında, dilini etkileyecek kadar
bir süre süt emmemiş olmasından kaynaklanabileceğini be-
lirtmiştir. Tarihi rivayetlere ve akla da yatkın olmayan bu iddia
tartışılmaya müsait bir durum olmakla birlikte onun Maturi-
di’nin beyanını doğrulayan şu düşüncesi kanımca uygundur:
“Hz. Musa Medyen şehrinde on sene kaldığı için dili değişmiş
ve uzun süre bildiği dili konuşacak birisini bulamadığı için Mı-
sırlıların lehçesini unutmuştur. Oysa Hz. Harun Mısırlılarla bir-
likte yaşamakta, dolayısıyla onların dilini Hz. Musa’dan daha
güzel konuşmaktadır. Söylediklerini halka tercüme etmesi ve
insanlarla anlaşmada kendisine yardımcı olması için kardeşi
Harun’un kendisiyle beraber olmasını istemiştir. Mısırlılarla
bir arada yaşadığı için, Harun’un lisanı onlarınkinden fark-
sızdı. İsrailoğullarından olduğu için İbraniceyi de bilirdi. Hem
Hz. Musa hem de Mısırlılarla gayet iyi anlaşabiliyordu.” A. Nec-
car, Mısır dilini unutmuş olabilme ihtimali olan Hz. Musa’nın
kardeşi Harun ile nasıl anlaştığı sorusuna cevap olarak onun
İbraniceyi de bildiğini ve Medyen halkının dili ile İbranicenin
birbirine çok yakın olduğunu ve böylelikle kolayca anlaşabil-
diklerini ileri sürmüştür. 590
Gerekçe her ne olursa olsun, Hz. Musa’nın kardeşi/abisi Ha-
run’u kendine yardımcı olarak görevlendirilmesini istemesi
ve onun daha iyi konuştuğunu belirtmesi, onun sarayda aile-
sinden bağımsız bir şekilde büyümediğini, bilakis abisinin dil
yeteneğini fark edebilecek kadar ailesiyle yakından ilgilendi-
ğini, iç içe yaşadığını ve kendisinin İbrani kimliğinden haber-
591
dar olduğunu göstermektedir.
Müfessirler sadece Hz. Musa’nın dil konusundaki eksikliğini
tamamlamak için Hz. Harun’un desteğine ihtiyaç duyulma-
590 A. Neccar, s. 243-244; Hicazi, 4/353, 455.
591 Meral, s. 26.