Page 165 - hz_musa
P. 165
164 Prof. Dr. Mustafa ERDEM
lenecek birini bulayım mı? Demişti. İşte böylece Biz seni üzül-
mesin, gözün aydın olsun diye tekrar annene kavuşturmuştuk.
Derken büyümüş bir de adam öldürmüştün, Biz seni o sıkıntı-
dan da kurtarmış ve pek çok sınavdan geçirerek yetiştirmiştik.
Sen bu olaydan sonra yıllarca Medyenlilerin arasında yaşadın.
Nihayet ey Musa! Sen takdir(imiz) gereği bu günlere geldin.” 608
Onun insanlar arasından seçilmesi ve peygamber olarak gön-
derilmesi elbette çok büyük bir olaydır. Bu hususun bizzat
Cenab-ı Allah tarafından beyan edilmesi de bir insan için en
büyük bir şereftir. Onun bu derece sevilmesi ve peygamberlik-
le şereflendirilmesi sahip olduğu tevazu ile ilişkilendirmiş ve
bu hususta şöyle bir rivayet nakledilmiştir. “Ey Musa, insanlar
arasından konuşmamı niçin sana tahsis ettiğimi biliyor musun?
Hz. Musa hayır diye cevap verdi. Bunun üzerine Cenab-ı Allah
şöyle buyurdu: ‘Çünkü senin tevazu gösterdiğin gibi hiç kimse
609
bana tevazu göstermedi.”
Hz. Musa’nın Tur Dağı’nda yaşadıkları bir insan için oldukça
ağır olmuştur. Cenab-ı Allah tabir yerindeyse onun kendisine
gelebilmesi için geceli gündüzlü yedi gün kendi haline bırak-
mıştır. 610
Fahruddin er-Razî, -Cenab-ı Allah’ın Hz. Musa’ya verdiği lütuf-
ları söyle sıralamaktadır:
• Bütün erkek çocukların öldürüldüğü bir zamanda annesi-
ne verilen bir ilhamla onun Nehir’e bırakılarak kurtulma-
sını sağlamıştır.
• Ona diğer insanlardan ve çocuklardan farklı bir sevgi ve
sevimlilik verilmiştir.
• Onun her türlü kötülükten korunması ve Allah’ın emri doğ-
rultusunda yetişmesi için özel bir koruma ihsan edilmiştir.
608 Taha, 20/37-41.
609 İbn Kesîr, Tefsir, s. 10/5200.
610 Köksal, Peygamberler Tarihi, s. 2/28.