Page 250 - Hz_ibrahim
P. 250

248  Prof. Dr. Mustafa ERDEM                                                                                                    Hz. İBRAHİM  249



              804
           tir.” hadisinde belirtildiği şekliyle ona hiçbir zalimin galebe               ayeti kerimesi ile yukarıda mealini arz ettiğimiz Bakara sure-
           edemediği şeklinde yorumlanmıştır. 805                                        si 2/127. ayeti kerimesi, gayet açık bir şekilde Kâbe’nin daha
           “Bir zamanlar İbrahim, İsmail ile beraber Beytullah’ın temel-                 önce var olduğuna işaret etmektedir. En azından onların bu-
                             806                                                         raya yerleşmeleri oranın mübarek bir yer olduğunu göster-
           lerini  yükseltiyor…”   ifadesinden  hareket  eden  müfessir-
                                                                                         mektedir. 810
           ler  daha  önceden  Kâbe’nin  yerinde  bir  yapı  bulunduğunu,
           zamanla  yıkılan  bu  yapının  Nuh  Tufanı  esnasında  üzerinin               İbrahim suresinde geçen ayeti kerime, Kâbe’nin yapılış tari-
           kumlarla örtüldüğünü, Hz. İbrahim’in bu eski temelleri açığa                  hi ile ilgili olarak kısmî bir bilgi vermektedir: “Ey Rabbimiz!
           çıkararak bunun üzerine Kâbe’yi yaptığını belirtirler. Fahrud-                Ey Sahibimiz! Namazı dosdoğru kılmaları için ben, neslimden
                                                                                         bir  kısmını  senin  Beyt-i  Harem’in  (Kâbe’nin)  yanında,  ziraat
           din er-Razi de bu husustaki hadisleri esas alan tarihçilerin,
           bu ayeti kerimeyi delil göstererek Kâbe’nin Hz. İbrahim’den                   yapılmayan bir vadiye yerleştirdim. Artık sen de insanlardan
                                                                                         bir kısmının gönüllerini onlara meyledici kıl ve meyvelerden
           önce varlığı kanaatinde olduğunu söylemektedir. Burada ge-
                                                                                                                                            811
           çen ifadeden hareketle temellerin önceden çeşitli sebeplerle                  bunlara rızık ver! Umulur ki bu nimetlere şükrederler.”  bu-
           yıkılmış vaziyette var olduğunu ve Hz. İbrahim’in o temelleri                 yurulmaktadır. Burada Hz. İbrahim’in eşi ve oğlu Hz. İsmail’i
           yükselterek onu tamir ettiğini belirtmektedir.  Fakat o, “ve                  “Beyt-i Harem’in (Kâbe’nin) yanında” yerleştirdiği şeklindeki
                                                      807
           iz bevve’na…” ibaresini “Beytullah’ın yerini, İbrahim için merci              açıklama, bu bölgenin önceden bilindiği ve orada Kâbe’nin
           yani orayı imar etmek ve orada ibadet yapmak için bir mekân                   varlığı  bilgisine  sahip  olunduğu  gerçeğini  hatırlatmaktadır.

                                                       808
           kıldığımızı  hatırla.”  şeklinde  yorumlamaktadır.   Ancak  bu                Fakat bu bölgenin ziraat yapılmayan bir yer olarak insan ya-
           konudaki rivayetlerin İsrailiyat kaynaklı olduğu varsayımıyla                 şamı için pek de uygun olmadığı şeklindeki niteleme, oranın
           ihtiyatlı yaklaşılması gerektiğine inananlar, Kâbe’nin Hz. İb-                metruk bir mekân olduğu kanısını akla getirmektedir.
                                                             809
           rahim ve oğlu tarafından yapıldığını iddia etmektedir.                        İbn Kesir “Bir zamanlar Rabbi İbrahim’i birtakım kelimelerle
                                                                                         sınamış, onları tam olarak yerine getirince: Ben seni insanlara
           Kur’an-ı  Kerim  dışındaki  bilgilere  ihtiyatla  yaklaşmak  ve
                                                                                         önder yapacağım, demişti…”  ayetinden hareketle: “Bu ifade
                                                                                                                   812
           bunların  büyük  bir  kısmının  İsrailiyat  kaynaklı  olabileceği
                                                                                         Kâbe’nin temellerinin İbrahim Peygamber’den önce yapıldığını
           ihtimalini gözden uzak tutmamak doğru bir yaklaşım tarzı
                                                                                         gösterir. Buna göre İbrahim’e bu temeller gösterilmiş ve hazır-
           olmakla birlikte, Kâbe’nin yapımına ışık tutacak Kur’an-ı Ke-
           rim ayetlerini de göz ardı etmemek gerekir. Nitekim Hz. İb-                   lanmıştır.”  demektedir.  Nitekim  o,  Said  b.  Cübeyir  kanalıyla
                                                                                         İbn Abbas’tan naklettiği bir haberde “Hani İbrahim Kâbe’nin
           rahim’in eşi Hz. Hacer ve oğlu Hz. İsmail’i ilk defa Mekke’ye
                                                                                         temellerini İsmail ile birlikte yükseltiyordu.”  ayetindeki “te-
                                                                                                                                 813
           bıraktığı zaman ve şartları ifade eden İbrahim suresi 14/37.
                                                                                         mellerin”  daha önceki temeller olduğunu belirtmiştir. 814
           804  Tirmizi, Tefsiru Sureti Hac, 22/3.
           805  Yazır, s. 5/3400-3401.                                                   810  Ebussuud, s. 5/106.
           806  Bakara, 2/127.                                                           811  İbrahim, 14/37.
           807  Razi, Tefsir, s. 3/455.                                                  812  Bakara, 2/124.
           808  Razi, Tefsir, s. 16/297.                                                 813  Bakara, 2/127.
           809  Kur’an Yolu, s. 1/211.                                                   814  İbn Kesir, Tefsir, s. 2/559.
   245   246   247   248   249   250   251   252   253   254   255