Page 220 - Hz_ibrahim
P. 220
218 Prof. Dr. Mustafa ERDEM Hz. İBRAHİM 219
695
Hz. İbrahim’in ikram ettiği yemeğin niçin buzağı olduğu ile şünerek korktuğunu, tarihî olaylarla ilgili rivayetleri kullan-
ilgili detaylı bilgiler bulunmamakta ve bunun kısa sürede ma konusunda oldukça ihtiyatlı davranmak gerektiğini belir-
nasıl hazırlandığı konusu kapalı tutulmaktadır. Ayeti kerime- terek şöyle demektedir: “Biz, Yüce Allah’ın kitabında belirtmiş
nin beyanı esas alındığında onun gelecek misafirler için her olduğuna herhangi bir ilave veya çıkartma yapmaktan kork-
zaman hazırlıklı olduğu anlaşılmaktadır. Muhtemelen bölge- tuğumuz için Allah’ın söylediklerinden başka bir şey söylemek
nin iklim şartlarına göre bir hazırlık aşamasından söz etmek istemiyoruz. Müfessirlerin kitaplarında bulunan rivayetlerden
696
mümkündür. Nitekim Said Havva, bu konuya açıklık getirmek ve ilhâd ehlinin sözlerinden kaçınıyoruz.”
için: “Ve onlara acele kızgın taşlar ile kızartılmış bir buzağı ik-
Misafirler kendilerinin melek olduklarını söyleyince, Hz. İbra-
ram edivermişti.” diyerek bu işlemde kızgın taşlardan yararla- him onların insan olmadıklarını anlar ve: “Peki ey elçiler! Sizin
nıldığına dikkat çekmektedir. 692
asıl göreviniz nedir?” diye sorduğunda, onlar Lut kavmi için
Yöresel kültürde, birisinin yemeğinin yenmemesi, onun hak- gönderildiklerini açıklarlar. Bu arada onlar çocuk doğurmak-
kında kötülük düşünüleceği anlamına gelmesinden ve ev sa- tan ümidini kesmiş yaşlı bir kadın olan Hz. Sare’nin de du-
hibine ihanet edeceğinden kuşkulanılmasından dolayı, Hz. yabileceği şekilde, İshak’ı onlara müjdelerler. “(İbrahim’in
697
İbrahim gelen elçilerin yemeğe el uzatmamasından endişe karısı:) Olacak şey değil! Ben bir kocakarı, bu kocam da bir
693
eder. Razi, Hz. İbrahim’in meleklerden korkmasıyla ilgili ihtiyar iken çocuk mu doğuracağım? Gerçekten şaşılacak bir
olarak iki ihtimal üzerinde durmuştur. Bunlardan birincisi- şey! dedi. (Melekler) dediler ki: Allah’ın emrine şaşıyor musun?
ne göre gelenlerin melek olduğunu bilmemiş, aksine onların Ey ev halkı! Allah’ın rahmeti ve bereketleri sizin üzerinizdedir.
insan olduklarını zannetmiş ve kendisine bir zarar verebile-
698
Şüphesiz ki O, övülmeye layıktır, iyiliği boldur.” Ayeti keri-
ceğini düşünmüştür. İkinci ihtimale göre o gelenlerin melek
melerden anlaşıldığı kadarıyla Hz. Sare, şaşkınlık içerisinde
olduğunu anlamış, yaptığı işlerden birini Yüce Allah’ın be-
kendisinin kökten kısır ve çocuk doğuramayacak kadar çok
ğenmediğinden gelmiş olabileceğini tahmin etmiştir. Netice
yaşlı olduğunu ifade ederek hem duyduğu mutluluğu hem de
itibarıyla Fahruddin Razi, Hz. İbrahim’e gelenlerin melek ol-
699
yaşadığı heyecan ve hayreti ifade etmektedir.
694
duğunu bilmediği kanısındadır.
Ayeti kerimede Hz. Sare’nin niçin güldüğünü açıklamak için
Hz. İbrahim’in gelenlerin hırsız olabileceğinden endişe ettiği
müfessirler çeşitli yorumlar yapmış nakillerde bulunmuştur.
şeklinde yorumlayanlar da olmuştur. Buna karşı çıkan Ma-
turîdî; Hz. İbrahim’in gelenlerin melek olduğunu anladıktan
695 Maturîdî, s. 14/ 162.
sonra, yeryüzüne büyük ve önemli bir iş için geldiklerini dü- 696 Maturîdî, s. 14/163.
697 Hud, 11/71; Zariyat, 51/28.
698 Hud, 11/72-73.
699 Kutub, 14/66. Hz. İbrahim ve Hz. Sare’nin yaşlandıkları zaman çocuk sa-
Tevrat’a göre onlar yemişlerdir. Yemekte ikram edilenler Tevrat’ta çeşit-
hibi olmaları olayının benzeri, Kur’an-ı Kerim’de Hz. Zekeriya ve eşi için
lendirilmekle birlikte ana yemek Kur’an-ı Kerim’dekine benzer şekilde kı- de örnek olarak verilmektedir. Hz. Zekeriya: “Bana ihtiyarlık gelip çattığı,
zartılmış buzağıdır. (Tekvin, 18/8.)
üstelik karım da kısır olduğu halde benim nasıl çocuğum olabilir?” (Al-i İm-
692 Havva, s.7/91. ran, 3/40). “Zekeriya, ‘Rabb’im! dedi. Karım kısır, ben ihtiyarlığın son sını-
693 Kutub, s. 8-234-235. rına vardığım hâlde, benim nasıl oğlum olabilir?” (Meryem, 19/8) diyerek
694 Razi, Tefsir, s. 13/68-69. heyecanlanmış ve tepki göstermiştir.