Page 203 - Hz_ibrahim
P. 203

200  Prof. Dr. Mustafa ERDEM                              Hz. İBRAHİM  201



 Bütün bu değerlendirmeler ışığında Hz. İbrahim’in Hz. Ha-  ceği  yönündeki  değerlendirmeleri  Yahudilerin  kendi  kutsal
 cer’den doğan ilk oğlu Hz. İsmail’i kurban etmek istediği an-  kitaplarına daha da fazla güven duymalarına yol açmaktadır.
 laşılmaktadır. Kur’an-ı Kerim’de beyan olduğu üzere; kurban
             Yahudiler,  Tevrat’ta  yer  alması  dolayısıyla  kurban  olayının
 olayı gerçekleşeceği zaman Hz. İsmail büyümüş ve Hz. İbra-
             Hz. İbrahim ile Hz. İshak arasında gerçekleştiğine inanmak-
 him’in gördüğü rüyayı istişare edecek bir yaşa ulaşmış bulun-
                 637
             tadır.  Bu bilgiler, çeşitli kanallardan İsrailiyyat olarak İslam
 maktadır. Yahudi ve İslam kaynaklarına göre bu dönemde Hz.
 İshak henüz doğmamış veya kendisi ile istişare edilemeyecek
             637  Geniş bilgi için bk. Güç, İslam’da Kurban, 148-155. Tevrat’ta İshak’ın kur-
 kadar küçük bir çocuktur.  ban edilmesi: “Daha sonra Tanrı İbrahim’i denedi. ‘İbrahim’ diye seslendi.
                İbrahim, “Buradayım!” dedi. Tanrı, “İshak’ı, sevdiğin biricik oğlunu al, Mori-
                ya bölgesine git.” dedi. “Orada sana göstereceğim bir dağda oğlunu yakmalık
                sunu olarak sun.” İbrahim sabah erkenden kalktı, eşeğine palan vurdu. Yanı-
 d-  Hz. İshak Kurban Edilmek İstenmiş Olabilir mi?  na uşaklarından ikisini ve oğlu İshak’ı aldı. Yakmalık sunu için odun yardık-
                tan sonra, Tanrı’nın kendisine bildirdiği yere doğru yola çıktı. Üçüncü gün
 Hz. İbrahim’in oğlunu kurban etme olayı, Hz. İsmail’i mi yok-  gideceği yeri uzaktan gördü. Uşaklarına, “Siz burada eşeğin yanında kalın.”
                dedi. “Tapınmak için oğlumla birlikte oraya gidip döneceğiz.” Yakmalık sunu
 sa Hz. İshak’ı mı kurban etmek istendiği şeklinde zihinlerin
                için yardığı odunları oğlu İshak’a yükledi. Ateşi ve bıçağı kendisi eline aldı.
 karışmasına ve bu konuda çeşitli fikirlerin ortaya atılmasına   Birlikte giderken İshak İbrahim’e, ‘Baba!’ dedi. İbrahim ‘Evet, oğlum!’ diye
 sebep olmuştur. Konunun diğer tarafını oluşturan Yahudile-  yanıtladı. İshak “Ateşle odun burada, ama yakmalık sunu kuzusu nerede?”
                diye sordu. İbrahim, “Oğlum, yakmalık sunu için kuzuyu Tanrı kendisi sağ-
 rin olaya nasıl baktıkları Tevrat’ta yer alan bilgilerden anlaşıl-
                layacak.” dedi. İkisi birlikte yürümeye devam ettiler. Tanrı’nın kendisine be-
 maktadır. Ancak Tevrat metinlerinin tahrifi ile ilgili iddialar,   lirttiği yere varınca İbrahim bir sunak yaptı, üzerine odun dizdi. Oğlu İshak’ı
                bağlayıp sunaktaki odunların üzerine yatırdı. Onu boğazlamak için uzanıp
 orada yer alan bilgilerle ilgili kuşkuları da beraberinde getir-
                bıçağı aldı. Ama Rabb’in meleği göklerden “İbrahim! İbrahim!” diye seslen-
 mektedir. Müslüman âlimlerin Hz. İshak’ın kurban edilebile-  di. İbrahim “İşte buradayım!” diye karşılık verdi. Melek “Çocuğa dokunma.”
                dedi, “Ona hiçbir şey yapma. Şimdi Tanrı’dan korktuğunu anladım, biricik
                oğlunu benden esirgemedin.” İbrahim çevresine bakınca, boynuzları sık çalı-
 sinden adağını yerine getirmesi istenir. Çocuklarını toplar. Adağını ve gör-
                lara takılmış bir koç gördü. Gidip koçu getirdi. Oğlunun yerine onu yakmalık
 düğü rüyayı onlara anlatır. Onlar da babalarının bu teklifini onaylar ve ona
                sunu olarak sundu. Oraya “Yahve yire” adını verdi. “Rabb’in dağında sağla-
 kesin itaat sözü verirler. Geleneklere göre oklardan her biri üzerine oğulla-
                nacaktır.” sözü o yüzden bugün de söyleniyor. Rabb’in meleği göklerden İb-
 rından birinin adı yazılır. Kâbe’nin içinde görevlinin yaptığı çekilişte, kur-
                rahim’e ikinci kez seslendi: “Rab diyor ki, kendi üzerime ant içiyorum. Bunu
 ban edilecek kişi olarak, Abdulmuttalib’in en çok sevdiği oğlu Abdullah’ın
                yaptığın için, biricik oğlunu esirgemediğin için seni fazlasıyla kutsayacağım;
 adı çıkar. Abdulmuttalib, sonuca razı olarak oğlunu kurban etmeye götü-
                soyunu göklerin yıldızları, kıyıların kumu kadar çoğaltacağım. Soyun düş-
 rürken başta çocukları olmak üzere çevrede bulunan Kureyşliler bunun
                manlarının kentlerini mülk edinecek. Soyunun aracılığıyla yeryüzündeki bü-
 gelecekte bir gelenek hâline gelebileceğini düşünerek onu bu eyleminden
                tün uluslar kutsanacak. Çünkü sözümü dinledin.”  Sonra İbrahim uşaklarının
 vazgeçirmek isterler. Nasıl bir çözüm bulunacağı konusunda tartışılırken
                yanına döndü. Birlikte yola çıkıp Beer-Şeva’ya gittiler. İbrahim Beer-Şeva’da
 onun, Medine’de bulunan kâhin bir kadınla görüşmesini önerirler. Kâhin
                kaldı.”  (Tekvin, Bölüm, 22.)
 kadın, onlara bir insan karşılığı diyet olarak verilen miktarı (on deve) öde-
 yebileceklerini, ikisi arasında yeniden kura çekmeleri gerektiğini söyler.       Hz.  İsmail’in  ilk  çocuk  olduğu  ve  İshak  ile  aralarında  on  dört  yaş  fark
 Her ok çekme işleminde kura Abdullah’a çıkar. Deve sayısı yüzü bulunca   bulunduğu  herkes  tarafından  bilinmektedir.  Bu  durumda  İshak  için  Hz.
 kura  develere  çıkar.  Bu  ok  çekme  işlemi  her  seferinde  develere  çıkınca   İbrahim’in “biricik oğlum” ifadesini kullanması bilimsel ve tarihî gerçek-
 Abdulmuttalib yüz deveyi Safa İle Merve Tepeleri arasında kurban keser,   lere uymamaktadır. Eğer bu ifade Hz. Sare tarafından söylenmiş olsa idi
 etlerini  kendisi  ve  ev  halkı  yemeksizin  fakirlere  dağıtır.    Bundan  dolayı   belki onun ilk çocuğu olması dolayısıyla ona nispetle bir dereceye kadar
 Peygamber’imiz (sav), babası Abdullah ve büyük dedesi Hz. İsmail’in kur-  makul sayılabilirdi. Ayrıca yukarıdaki metinde yer aldığı şekliyle “İshak”
 ban edilmek istenmesi hadisesine işaretle “Ben iki kurbanlığın oğluyum.”   adı  geçtikten  sonra  “sevdiğin  biricik  oğlunu”  ifadesi  Hz.  İsmail’den  onu
 demiştir.  (M. Asım Köksal, İslam Tarihi Hz. Muhammed ve Ataları, İstan-  ayırabilmek için açıklama niteliğinde metne sonradan eklenmiş hissiyatı
 bul, 1987, s. 1/130-137.)   vermektedir.  Dolayısıyla  bütün  zorlamalar  bir  kenara  bırakıldığında  Hz.
   198   199   200   201   202   203   204   205   206   207   208