Page 130 - Hz_ibrahim
P. 130
128 Prof. Dr. Mustafa ERDEM Hz. İBRAHİM 129
385
paralarla odun satın almış ve ateşe katkıda bulunmuştur. Melekler, Hz. İbrahim’in karşılaştığı bu acıklı ve tehlikeli man-
zara karşısında bağrışmaya başlar ve Yüce Allah’a şöyle yal-
Hz. İbrahim’i yakmak için kavmi bütünüyle seferber olup
varırlar: “Ey Rabbimiz! Yeryüzünde, İbrahim’den başka sana
kendilerince yeterli gördükleri bir miktara ulaşıncaya kadar ibadet edecek bir kimse yok. O, Senin uğrunda yanıyor. Ona
387
386
bir ay, kırk gün veya üç ay odun toplamış ve o güne ka-
yardım etmemize müsaade et.” derler. Bunun üzerine Cenab-ı
dar benzeri görülmemiş bir ateş hazırlamıştır. Rivayete göre Hak, “O benim dostumdur. Ondan başka dostum yoktur. Ben
odunlar çeşitli yönlerden tutuşturularak çevresine kimsenin de onun Tanrı’sıyım. Ve onun da benden başka Tanrı’sı yoktur.
yanaşamadığı, üzerinden uçan kuşları bile yakacak kadar Eğer o, birinizden yardım isterse, o ona yardım etsin. Yok eğer
388
güçlü bir ateş yakılmıştır. Nemrud ve adamları böylesine
benden başkasının, durumuna müdahale etmesini isterse, Ben
büyük ve tehlikeli bir ateşe Hz. İbrahim’i nasıl atacaklarını
onu bilirim. Ben onun dostuyum. O zaman Benimle onun ara-
bilememiş ve bir arayış içine girmiştir. İşte tam bu sırada şey-
sından çekilin.” buyurur. Meleklerin, Allah katında kendisine
tan devreye girmiş ve mancınığın yapımını onlara öğretmiş
nasıl bir yardım yapabilecekleri şeklindeki teklifine karşılık
389
ve onlar da yapmıştır.
Hz. İbrahim, Allah’ın kendisinin durumunu bilmesinin yeterli
İbn Kesir, çeşitli kanallardan bazı hadisler naklederek Hz. olduğunu ve onlara ihtiyacı olmadığını söyler. “ Ey Allah’ım!
İbrahim’in ateşi ile hayvanlar arasındaki ilişki hakkında bazı Sen göklerde teksin, yerde de teksin. Ben de yerde tekim. Yerde
bilgiler vermiştir. Bunlardan birine göre Hz. Peygamber; “Bü- benden başka Sana ibadet edecek kimse yoktur. Allah bana ye-
tün yeryüzü hayvanları ateşi söndürmeye çalışırken keler İb-
rahim’in ateşini üflüyordu/körüklüyordu. Bunun için keleri/ ter! Ne güzel vekildir O! (Hasbünallahü ve ni’me’l-vekil)” dua-
393
sına devam eder.
kertenkeleyi öldürünüz.” diye söylemiştir. 390
394
İbn Kesir, “…Allah bize yeter. O ne güzel vekildir!...” ayeti ke-
Verilen hükmün uygulanması için sekizinci gün halk, yöne-
rimesiyle alakalı olarak, Buhari’nin bu sözü, ateşe atıldığı za-
ticiler ve başlarında kralları Nemrud olmak üzere herkesin
395
man ilk defa Hz. İbrahim’in söylediğini nakletmektedir.
toplandığı bir sırada, Hz. İbrahim elleri ve ayakları sıkıca bağ-
lanarak, yüksek bir binanın üzerine yerleştirilen mancınığa
391
konur. Hz. İbrahim elleri ve ayakları bağlanırken Yüce Al-
lah’a hâlini arz eder: “Senden başka ilah yoktur. Sen, her nok- 393 İbn Kesir, Kısas, s. 1/125-126; Razi, Tefsir, s. 16/171; Vani, s. 121-122; Meh-
med Vehbi, s. 9/3451; Şihava, s. 2/138-140; Mahmud, s. 127-129, Köksal,
sandan münezzeh ve mukaddessin. Âlemlerin Rabb’isin. Hamt, Peygamberler Tarihi, s. I/155-156. Hz. İbrahim’in dilinden düşmeyen bu dua
Sana mahsustur. Mülk Senindir. Senin ortağın yoktur.” 392 sonradan Hz. Peygamber’e şöyle vahyedilmiştir: “Bir kısım insanlar, müminlere:
Düşmanlarınız olan insanlar, size karşı asker topladılar, aman sakının onlardan!
Dediklerinde bu onların imanlarını bir kat daha artırdı ve ‘Allah bize yeter. O ne
385 Taberi, s. 1/241; Vani, s. 121; Köksal, Peygamberler Tarihi, s. 1/156. güzel vekildir! Hasbünallahü ve ni’me’l-vekil’ dediler.” (Âl-i İmran, 3/173.) Bu
386 Razi, Tefsir, s. 16/170; Ebussuud, s. 6/51. ayeti kerimenin nüzul sebebi olarak şöyle denmektedir. Uhud Savaşı bittikten
ve müşrikler geri çekildikten sonra, Müslümanların içine düştükleri durum-
387 Köksal, Peygamberler Tarihi, s. 1/156.
dan yararlanmak için kuvvet toplayıp geri döneceklerini o sırada yoldan geçen
388 Razi, Tefsir, s. 16/170; Ebussuud, s. 6/51; Vani, s. 121.
tüccarlar aracılığıyla Peygamber Efendi’mize (sav) haber gönderirler. Bunun
389 Ebussuud, s. 6/51. üzerine Peygamber’imiz Hz. Muhammed, “Allah bize yeter. O ne güzel vekildir.”
390 İbn Kesir, Kısas, s. 1/127; Tefsir, s. 10/5349; Vani, s. 122; Havva, s. 9/206. buyurur. (İbn kesir, Tefsir, s. 4/1440-1452.)
391 Razi, Tefsir, s. 16/170. 394 Âli-İmran, 3/173.
392 Köksal, Peygamberler Tarihi, s. 1/156. 395 İbn Kesir, 4/1449.