Page 129 - Hz_ibrahim
P. 129

126  Prof. Dr. Mustafa ERDEM                              Hz. İBRAHİM  127



                                                   380
 her görüş değerlendirilmiştir. Nemrud ve kavmi, fikrî mağ-  ve kıyamete kadar takırdayıp duracaktır.”   Taberi de İbn İs-
 lubiyeti  kabullenmenin  hırçınlığını  yaşamaya,  tartışma  ve   hak kanalıyla benzer bilgileri Tarih’inde rivayet etmektedir. 381
 münazara yollarından uzaklaşarak, kaba kuvvet kullanmaya
             Hz. İbrahim’in yakılmak istenmesi, Kur’an-ı Kerim’de belirti-
 ve zorbalığa başlamış, hatta daha da ileri giderek onu yok et-
 mek istemiştir.  Onlar “Eğer iş yapacaksanız, yakın onu da   len şekliyle bir hakikat olmakla birlikte, onun ne zaman ve
 376
 tanrılarınıza  yardım  edin!...”   “Onun  için  bir  bina  yapın  ve   nasıl yakıldığıyla ilgili bilgiler bu konuda nakledilen rivayet-
 377
 derhâl onu ateşe atın! dediler. Böylece ona bir tuzak kurmayı   lere dayanmaktadır. Kur’an-ı Kerim’de, mahiyeti bilinmemek-
             le birlikte onun için bir bina yapılarak ateşe atılmasından söz
 378
 istediler…”  Oysa Hz. İbrahim onların bütün inançsızlıkları-
             edilmektedir. Yakma teklifi Nemrud tarafından kabul edildik-
 na, acımasızlıklarına rağmen tehdit dili kullanmamaya özen
             ten sonra Hz. İbrahim Kusa köyünde bir yerde hapsedilmiş,
 göstermiş ve ateş ile azaptan söz etmemiştir.
             herkesin onun yanına rahat girip çıkmaması için hapsedildiği
 O  dönem  şartlarında  ve  yaygın  olan  inanç  gereği  putların   yerin çevresine çit çekilmiştir. Onun yakılması için, uzun sa-
 kırılmasından  daha  büyük  suç  ve  günah  bulunmamaktadır.   yılabilecek bir sürede yüksekçe bir bina inşa edilerek onun
 Dolayısıyla putları kıran birine verilecek ceza, cezaların en   içine büyük bir çukur kazılarak hazırlık yapılmış, mancınık
 büyük  ve  ağırı  olmalıdır  ki  bu  da  yakarak  öldürmektir.  Bu   382
             yardımıyla  yakılan  ateşe  atılması  planlanmıştır.   Rivayete
 konuda ileri sürülen görüş ve öneri herkes tarafından uygun   göre şeytan tarafından öğretilen   383   “Heyzen”, mancınığı ilk
 bulunarak hep bir ağızdan onun yakılmasıyla ilgili sesler yük-  384
             defa yapan kişi olmuştur.
 selmeye başlar. 379
             Nemrud’un emri üzerine Hz. İbrahim’i yakmak için odun top-
 Ayeti kerimede, Hz. İbrahim’in ateşe atılmasını isteyenin kim
             lanmaya başlamıştır. Halk inandığı değerlere hizmet aşkıyla,
 olduğu konusunda bir açıklık bulunmamaktadır. Meşhur olan
             kendi istek ve arzusuyla dağlardan günlerce odun taşımıştır.
 görüşe göre, kral olması ve tek karar verici konumunda bu-
             Rivayetlere göre mümkün olan her yerden bol miktarda odun
 lunması münasebetiyle de bunu Nemrud’un söylemiş olması   getirilmiştir. Hatta hastalananlardan birisi, “Allah bana şifa ve-
 muhtemeldir. Pek çok İslami kaynakta o dönemde Hz. İbra-
             rirse elbette İbrahim için odun toplarım.” diye adakta bulun-
 him’in  bulunduğu  toplumun  demografik  yapısı  tam  olarak
             muş,  başka  birisi  herhangi  bir  isteğinin  olması  karşılığında
 bilinememesine  rağmen  onun  ateşe  atılması  olayıyla  ilgili   “Eğer bu isteğim olursa İbrahim’in ateşine odun olayım.” demiş,
 şunlar nakledilmektedir: “Bu sözü ilk söyleyen kişi Farslı Kürt
 beylerinden ‘Hazin’ veya ‘Heyzun’ adlı biriydi. Kimine göre de   bir başkası odun satın alıp İbrahim’in ateşine atılması vasiye-
 bu Nemrud idi. Muhyissünne Begavi, Mealimu’t-Tenzil adlı ese-  tinde bulunmuştur. Örgü ören bir kadın kendi inancına göre
 rinde: ‘İbn Ömer bu sözü söyleyen kişi bir Kürt’tür dedi. Kimile-  iyi bir şey yaptığını düşünerek, ördüğü örgülerden elde ettiği
 ri de derler ki, onun adı Heyzen’di. Allah onu yerin dibine soktu   380  İbn Kesir, Kısas, s.1/125; Razi, Tefsir, s. 16/170; Ebussuud, s. 6/51-52;
                Vani, s. 121; Köksal, Peygamberler Tarihi, s. 1/156.
 376  İbn Kesir, Kısas, s. 1/125; Mehmed Vehbi, s. 9/3450.  381  Taberi, Tarih, s. 1/230.
 377  Enbiya, 21/59-68.  382  İbn Sa’d, s. 1/46;  Maturîdî, s. 9/392; Razi, Tefsir, s. 16/170; Vani, s. 121.
 378  Saffat, 37/97-98.  383  Vani, s. 121.
 379  Vani, s. 121.  384  İbn Kesir, Kısas, s. 1/ 125.
   124   125   126   127   128   129   130   131   132   133   134