Page 123 - Hz_ibrahim
P. 123

120  Prof. Dr. Mustafa ERDEM                              Hz. İBRAHİM  121



 riltmenin ve öldürmenin hakikatini ona bildirmek olduğunu,   yap, güneşi batıdan doğur, doğudan batır. Aksi hâlde sandı-
 her ne kadar fiilen Nemrud öldürmüş gibi olsa da Allah’ın öl-  ğın gibi bunları takdir edebilecek bir konum ve güçte değilsin
 dürme eylemini bizzat onun eliyle gerçekleştirmiş olduğunu   mesajını  vermiştir.  Bu  ifadeleriyle  Hz.  İbrahim,  Nemrud’un
 356
 anlatmak istemiştir.      bütün iddialarındaki dalaletini, cehaletini ve yalanını ortaya
             dökerek susmasına ve şaşırıp kalmasına sebep olmuş ve o,
 Hz. İbrahim, diriltme ve öldürmenin içeriğini anlamayan ve
 ahmaklığın en üst derecesine çıkan Nemrud’a haddini bildir-  verecek cevap bulamamıştır. Hz. İbrahim ile Yüce Allah konu-
 mek için şöyle demiştir: “Mademki Yüce Allah’ın yaratıkları   sunda tartışmaya giren Nemrud’un, Allah’ın varlığını tanıdı-

 üzerindeki kudreti gibi sen de her şeye kadirsin.” diyerek hiç   ğı, sadece ilahlık konusunda onun tekliğini, âlemlerin Rabb’i
 çekinmeden ve oradaki topluluk henüz dağılmadan konuyla   oluşunu, evrende gerçekleşen olayların tek yöneticisi olduğu-
 alakalı ikinci bir soru yönetmiştir: “Şu bir gerçek ki Allah gü-  nu kabul etmediği belirtilmiştir.
                                          361
 neşi doğudan doğuruyor, sen de batıdan doğdur göreyim.’ dedi.
 357         Bu kâfir kral, gerçekte mülk mal, saltanat gibi sahip olduğu
 Böyle deyince kâfir tutulup kalır.”  Cevaplayamadığı bu soru
             imkânlara  bakıldığında  iman  edip,  şükretmesi  gerekirken,
 yüzünden Nemrud adamları yanında küçük düşmüş, Hz. İbra-  sebeplere dayanarak inkâr yoluna sapmıştır. Hâlbuki bu im-
  358
 him ona galip gelmiş ve susturmuştur.
             kân ve nimetlere sahip olan birinin şükretmesi gerekir. Fakat
 Hz. İbrahim bu sorusuyla “Sen hayat verdiğini ve öldürdüğü-  mal mülk, saltanat gibi imkânlar, onları vereni/ihsan edeni
 nü iddia ediyorsun. Hâlbuki bu varlık âleminde hayat veren ve   bilemeyen, takdir edemeyen kimseleri şımartır, isyana teşvik
 öldüren, yaratma konusunda istediğini tasarruf eden, bu var-  eder. Bu türden insanlar şükretmeleri gerekirken küfrederler,
 lıktaki yıldızları ve varlık âleminin hareketlerini belirleyen ki-  hidayete ermeleri gerekirken dalalete düşerler. Bilmezler ki
 şidir. İşte güneş her gün doğudan doğuyor. Eğer iddia ettiğin   bunlar, Allah o imkânları kullanmalarına müsaade ettiği sü-
 gibi sen ilahsan onu batıdan getir.” demek istemiştir. Bu ifade   rece  onlara  hâkim  durumdadırlar.   Ayeti  kerimede  geçen
                                             362
 359
 kralın aptallaşmasına sebep olmuştur.    “Görmedin mi?” ibaresi alaylı, küçük düşüren, rezil eden bir
 Razi,  Hz.  İbrahim’in  ileri  sürdüğü  bu  delilin  önceki  delilin   ifade  şeklidir.  Allah’ın  verdiği  nimetten  dolayı  mücadeleye,
 tamamlayıcısı  olduğunu  belirtmiş,  bunların  ikincisinin  bi-  hem de onları verenle tartışmaya girmek çok çirkindir.
 360
 rincisinden daha açık iki misal olduğunu söylemiştir.  Yani
             MEB tarafından yayınlanan İslam Ansiklopedisi’nde Kur’an-ı
 Allah’ın  yarattığı  güneş  senin  doğumundan  önce  olduğu
             Kerim’de Hz. İbrahim ile Nemrud arasında gerçekleşen kıssa-
 gibi senin ölümünden sonra da aynı minval üzere doğudan
                363
             dan  hiç söz edilmemekte ve Nemrud’un tamamen mağlup
 doğup batıdan batacaktır. Mademki sen yaşatan ve öldüren
             olmasından sonra Hz. İbrahim’in “Halil Allah” unvanını aldığı
 olduğunu iddia ediyorsun, bu sıfatların sahibine engel oluna-
             söylenmektedir.  364
 mayacağı gibi mağlup da olmayacağı için, sen bunun aksini
             361  Kutub, s. 2/59.
             362  Kutub, s. 2/59. Bu konuda Cenab-ı Allah şöyle buyurmaktadır: “Ey insan!
 356  Razi, Tefsir, s. 5/442-443.
 357  Yazır, s. 2/877-878.  Seni yaratıp seni düzgün ve dengeli kılan, seni istediği bir şekilde birleştiren,
 358  Ebussuud, s. 1/563.  ihsanı bol Rabb’ine karşı seni aldatan nedir?” (İnfitar, 82/6-8.)
 359  Havva, s. 2/146.  363  Bakara, 2/258.
 360  Razi, Tefsir, s. 5/444.  364  J. Eisenberg, s. 5-II/879.
   118   119   120   121   122   123   124   125   126   127   128