Page 68 - Microsoft Word - orjinal
P. 68
68 GÖNÜL SOHBETLERİ
korku merkezli davranışlar sergilemektedirler. Doğan Cüceloğlu “İçimiz-
deki Çocuk” adlı kitabın bu manada bir anısını şöyle anlatmaktadır ; “Ba-
bamın sırat köprüsünü ve cehennemi tüm korku ve azabıyla anlattığı ak-
şam, kendimi sırat köprüsünde gördüm; altta cehennem alevleri vardı ve
çok korkuyordum. Ağlayarak uyandığım zaman, beni anlayan, beni teselli
edecek, korkularımı dağıtacak kimse yoktu. Sabaha kadar korku içinde
ağladığımı hatırlıyorum. Şimdi elimde olsa da, o küçük oğlan çocuğuna
ulaşabilsem ve onu korkutmadan, kendisini, toplumu, doğayı, evreni dal-
ga dalga sevgi içine alan Yüce Gönül’ü (Allah’ı) anlatabilsem. Korku ve
utanç yerine, onun ne kadar değerli bir varlık olduğunu ona söyleyebil-
sem.” (Cüceloğlu, İçimizdeki Çocuk, 1998,122)
Hz. Peygamber dini telkininin yapılmasında bizlere en güzel örnegi
ortaya koymaktadır. O; “Müjdeleyin, nefret ettirmeyin, kolaylaştırın zor-
laştırmayın” buyurarak dinin anlatılmasında korkunun yeri olmadığını
belirtmektedir. Dinin anlatımında sevgi esas alınmalı, Allah’ın rahmetinin
her şeyi kuşattığı, cezalandıran bir Allah anlayışından çok mükafatlandı-
ran Allah anlayışı çocuklarımıza verilmelidir. İnsanlara sonsuz nimetler
veren, verilen bu nimetlere rağmen taşkınlık içinde olan insanlara Al-
lah’ın hala sonsuz ikramda bulunmasının O’nun kullarına olan sevgisi
olduğu beyinlerine işlenmelidir. Peygamberimizin bie savaş esnasında
kayıp çocyğunu arayan anne yi gösterip, “hiç bu kadın çocuğunu kendi
eli ile ateşe atar mı?” sorusunun üzerine Alah’ın kullarına olan sevgisinin
bir annenin çocuğuna olan svgisinden daha fazla olduğunu vurguladığını
belirtmeliyiz. İslam, korku üzerine değil, sevgi üzerine öğretiler içermek-
tedir. Ancak bu öğretilerin korku üzerine yorumlanması dinin değil, in-
sanların bir eksikliğidir. Allah her şeyi sevgi üzerine yaratmıştır. Şair
şöyle demektedir; “Muhabbetten Muhammed oldu hasıl-Muhabbetsiz
Muhammed’den ne hasıl” (Muhammed sevgiden ortaya çıktı- Sevgi ol-
masa Muhammed’den ortaya ne çıkar).
İslâm, geleceğimiz olan çocukları en güzel emanet olarak görmekte,
onların mutlu olabilmeleri için büyüklerin ellerinden geleni yapmalarını
da istemektedir. Onların dini eğitimini önemsemekte, toplum içinde fay-
dalı bireyler olmalarını ön görmektedir. Bu da ancak korkudan uzak sevgi
merkezli bir dini telkinle mümkün olmaktadır.