Page 111 - Microsoft Word - orjinal
P. 111

Dr. MUSTAFA BAŞ                      111





                                İnkarın Karanlığı


                                E   y Peygamber) o küfre saplananları korkutsan da, korkutmasan

                                    da birdir. Onlar inanmazlar. Allah, onların kalplerini ve kulakla-
                            rını mühürlemiştir. Gözleri üzerinde de bir perde vardır ve onlar için bü-
                            yük bir azap vardır (Bakara suresi: 6,7).
                                Kafir, kelime olarak inkar eden, gizleyen manalarına gelmektedir. İs-
                            lami kullanımda ise Hz.  Muhammed’e indirilmiş olan  İslam ilkelerinin
                            tamamını veya bir kısmını inkâr eden kimsedir. Kâfir, kelime olarak ge-
                            nel bir anlam taşımakta, inkâr edenlerin hepsini ayırmaksızın içine al-
                            maktadır. Bakara Suresinin bu ayetlerinde kâfirler, gerçeklere inanmama-
                            da inatçı, inatları sebebiyle kalplerini ve kulaklarını gerçeklere kapatan,
                            görmemek için gözlerine inat perdesini geren, bu davranışları sebebiyle
                            de azabı hak eden kimseler olarak anlatılmaktadır.
                                Hz. Muhammed, Mekke’lilerin en güvendikleri, bu sebeple El Emin
                            olarak isimlendirdikleri, kendisinden şaka ile de olsa hiç yalan bir sözün
                            işitilmediği kimseydi. Buna rağmen o, kavmini İslam’a davet edip, uyar-
                            dığında küfrün inadından dolayı kabul görmemiş, amcası Ebu Lehep tara-
                            fından yuhalanarak  taşlanmıştır. Mekke’liler ondan peygamberliğinin
                            delili olması için mucizeler istemiş, bu mucizeleri gösterdiği halde yine
                            ona iman etmemişler, gözlerinin önünde gerçekleşen mucizelerin  sihir
                            olduğunu söylemekten ileri gitmemişlerdir. Onları bu şekilde hareket et-
                            meye sevk eden en önemli etken de şüphesiz içinde bulundukları küfür
                            karanlığından başka bir  şey değildi. Ebu Cehil hakkında rivayet  edilen
                            “Biz Haşim Oğulları ile bir yarış içerisindeyiz. Onlar bir iyilik yaparsa
                            biz de bir iyilik yaparız. Onlar savaş için 10 asker gönderirse biz de gön-
                            deririz. Onlar bir yoksula yardım ederse, bir yabancıyı misafir ederse, biz
                            de aynını yaparız. Şimdi onlardan biri çıktı; “Ben  Peygamberim, Allah
                            tarafından bana vahiy geliyor diyor.”  Bizden böyle biri çıkmayacağına
                            göre, ben Haşim Oğullarının Peygamberine inanmayacağım” anekdotu
                            küfrün nasıl bir inat karanlığı olduğunu ortaya koymaktadır.
   106   107   108   109   110   111   112   113   114   115   116