Page 340 - hz_musa
P. 340

Hz. MUSA  339



           Mevdudî, İsrailoğulları’nın Kızıldeniz’i geçtikten sonra yol gü-
           zergâhında karşılaştıkları kişiler ve yer hakkında şu bilgileri
           vermektedir: “Bu insanlar Sina Yarımadası’nda askeri bir gar-
           nizon olan Mafka’da yaşayan Mısırlılardır. İsrailliler Kızıldeniz’i
           muhtemelen şimdiki Süveyş ile İsmailiye arasındaki bir yerden
           geçerek yolculuklarını o zamanlar Mısır’ın hâkimiyeti altında
           olan  yarımadanın  güneyine  doğru,  kıyı  boyunca  sürdürdüler.
           Daha aşağılarda zümrüt ve maden ocakları bulunuyordu. Bun-
           ların korunması için Mısırlılar buralara yakın yerlere bazı as-
           keri garnizonlar kurmuşlardı. Bunlardan birisi Mısırlıların ya-
           rımadanın güneybatısında kalıntıları durmakta olan büyük bir
           tapınak inşa etmiş oldukları Mafka’da bulunuyordu. Buna ya-
           kın başka bir yerde, Sami kavimlerin ay tanrısına tahsis ettikle-
           ri başka bir tapınak da bulunmakta idi. Muhtemelen İsrailliler
           bu tapınağın yanından geçerken yapay bir put edinme hevesine
           kapılmış ve Hz. Musa’dan böyle bir istekte bulunmuştur.”  1258

           Ayeti kerimede belirtildiğine göre; Hz. Musa Kızıldeniz’de ya-
           şanan bu büyük mucizeyi görmelerinin hemen ardından tek-
           rar putperest bir kavme özenti duymaları ve benzeri birtakım
           putlar edinmek istemeleri karşısında, kavmine adeta diyecek
           bir şey bulamamış ve duyduğu üzüntüyü dile getirmek için ce-
           halet kavramını kullanmıştır. “O (görüp heves ettiğiniz) kimse-
           lerin inandıkları din yok olmaya mahkûmdur. Yaptıkları ibadet-
           ler de boşunadır.” 1259  sözleriyle onları bir kere daha uyarmıştır.

           Maturidi bu ayeti kerimenin tefsirini yaparken Razî’den farklı
           düşünerek şöyle demektedir: “Bu beyan şuna benzemektedir:
           Onların tapacakları bir tanrı istemeleri, onların Rablerini inkâr
           ve peygamberlerini yalanlamakla ilgili değildir. Fakat bu, ken-
           dilerini Allah’a ibadet etmeye ve hizmet etmeye layık görme-
           diklerindendir. Yine bu durum, dünyada krallara sadece onların
           özel kişileri ve onlara yakın kimselerin hizmet ettiğini, krallar-
           dan uzak olanların ancak onların özel kıldığı kimselere hizmet

           1258   Mevdudî, s. 2/88.
           1259   Araf, 7/139.
   335   336   337   338   339   340   341   342   343   344   345